Volkswagen – VW, 2024 yılı için kâr marjı beklentisini %5,6 seviyesine çekti. Bu düşüş, şirketin sendikalarla devam eden zorlu maaş görüşmelerinin ortasında geldi. Almanya’nın otomotiv devlerinden Mercedes-Benz ve BMW de Eylül ayında benzer şekilde beklentilerini aşağı çekmişti.
Cuma günü Volkswagen, binek araç bölümündeki zayıf performansı gerekçe göstererek yıllık beklentisini ikinci kez düşürdü. Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi üzerindeki baskının artmaya devam ettiği bu süreçte, Almanya’nın önde gelen otomobil üreticileri, Çin’deki zayıflayan talep nedeniyle küresel satış hedeflerini de aşağı çekti.
Şirket, 2024 yılında kâr marjının yaklaşık %5,6 olacağını tahmin ediyor. Bu oran daha önce %6,5-7 arasında öngörülüyordu ve analist beklentilerinin de altında kaldı. Satışların %0,7 düşüşle 320 milyar euroya gerilemesi bekleniyor, oysa önceki tahminler %5’e varan bir artış öngörüyordu.
Sendikalarla Zor Görüşmeler
Volkswagen’in bu kararının, Almanya’nın güçlü sendikalarından IG Metall ile maaş ve iş güvenliği konusunda kritik müzakereler sürerken gelmesi dikkat çekiyor. Bu görüşmeler, tarihsel olarak bir çatışmaya ve fabrika kapatmalarına yol açabilecek nitelikte. Maaş talepleri ve iş güvenliği konularında uzlaşmazlık yaşanması durumunda, dev araba üreticisinin bazı Alman fabrikalarını kapatması gündeme gelebilir.
Alman otomotiv devi ayrıca Porsche AG’de sahip olduğu çoğunluk hisseleri ile kamyon üreticisi Traton’daki payı için de küresel teslimat beklentilerini aşağı çekti. Daha önce 2023 yılı için 9,24 milyon araç teslimatı planlayan Volkswagen, bu sayının %3’e kadar artmasını beklerken, şimdi yaklaşık 9 milyon araç seviyesinde kalacağını öngörüyor.
Volkswagen Hisselerinde Düşüş
Volkswagen’in en büyük hissedarı Porsche SE, Volkswagen’in beklentilerini düşürmesinin ardından kendi beklentilerini de revize etti. Frankfurt borsasında işlem gören Volkswagen ve Porsche SE hisseleri sırasıyla %0,7 ve %1,6 oranında değer kaybetti.
Küresel Ekonomi ve Otomotiv Sektörüne Baskılar
Küresel ekonomik yavaşlama, Almanya’nın ihracat odaklı ekonomisini derinden etkiliyor. Nitelikli işgücü sıkıntısı ve yüksek enerji maliyetleri, özellikle Asya’daki daha düşük maliyetli rakiplerin baskısı altında kalan Thyssenkrupp ve BASF gibi Alman sanayi devleri üzerinde de baskı oluşturuyor.
Bu gelişmeler, Almanya’nın güçlü sendikalarla yürüttüğü konsensüs modelini de zorluyor. Güçlü talep dönemlerinde bir avantaj olarak görülen bu model, maliyetlerin artması ve maaş taleplerinin yükselmesiyle bir yük haline gelebiliyor. Otomotiv sektöründeki bu dinamikler, Avrupa’nın otomobil elitinin küresel rekabetle karşı karşıya kalmasına neden oluyor.
ABD’de Cumhuriyetçi aday Donald Trump, Çin’in otomobil üretiminde küresel hakimiyeti ele geçirebileceğini belirtirken, Demokrat Başkan Joe Biden yönetimi, Çin’i aşırı kapasite nedeniyle küresel pazarlara fazla araç ihraç etmekle suçladı. Biden yönetimi, neredeyse tüm Çin otomobillerinin ABD pazarına girişini engelleyebilecek yeni kurallar önerdi.
Volkswagen, 30 Ekim’de üçüncü çeyrek sonuçlarını açıklayacak. Şirket, otomotiv bölümünde net nakit akışının daha önce tahmin edilen 2,5-4,5 milyar euro aralığından 2 milyar euroya düşeceğini duyurdu.
Bu gelişmeler ışığında, küresel otomotiv sektörü üzerindeki baskılar artarken, Volkswagen gibi dev üreticilerin de gelecek stratejilerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.