Geçtiğimiz haftalarda küresel döviz piyasalarında önemli dalgalanmalar yaşandı. Euro (EUR), ABD Doları (USD) karşısında son yüksek seviyelerini korusa da, Avrupa Merkez Bankası’na (ECB) yönelik faiz indirimi beklentileri Euro üzerindeki baskıyı artırıyor. ABD doları ise Fed’in faiz indirimi döngüsüne rağmen, güçlü ekonomik verilerle kısa vadede toparlanma sinyalleri veriyor. Japon Yeni (JPY), Japonya Merkez Bankası’nın bekle-gör stratejisi nedeniyle zayıf kalmaya devam ederken, Sterlin (GBP) İngiltere Merkez Bankası’nın daha kademeli bir faiz politikası izleyebileceği beklentisiyle güçlü seyrini sürdürüyor. Avustralya (AUD) ve Yeni Zelanda Doları (NZD), Çin ekonomisine yönelik şüphelerle sınırlı yükseliş gösterirken, Norveç Kronu (NOK) ve İsveç Kronu (SEK) ise dış piyasalardaki belirsizliklerle dalgalı seyrediyor.
Döviz Piyasalarında Önümüzdeki Hafta: Ana Temalar ve Beklentiler
EUR: Gecikme Riski Artıyor
Ana Tema:
Euro (EUR), ABD Doları (USD) karşısında son dönemdeki yüksek seviyelere yakın işlem görmeye devam ediyor. Ancak, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimi beklentilerinin agresif şekilde artması, Euro üzerindeki baskı oluşyuruyor. Özellikle geçen hafta Fed’in yaptığı büyük çaplı faiz indirimi, bu beklentileri daha da güçlendirdi. Buna ek olarak, Euro Bölgesi’nden gelen hayal kırıklığı yaratan ekonomik veriler ve enflasyonun ECB’nin %2 hedefine ulaşmaya doğru emin adımlarla ilerlediğine dair kanıtlar, yatırımcıları ECB’nin önümüzdeki aylarda parasal gevşemeyi artırabileceğine inandırdı. ECB’nin daha güvercin bir tutum takınma riski son dönemde artmış durumda. Ancak ECB Yönetim Konseyi’nin enflasyonu kontrol altına alırken Euro Bölgesi’nde ciddi bir ekonomik durgunluğu önlemeye çalışmak adına veriye dayalı hareket ettiğini de göz ardı etmemek gerekiyor.
Gelecek Hafta:
Önümüzdeki hafta, döviz yatırımcıları Eylül ayı Euro Bölgesi HICP enflasyon verisine ve ECB Başkanı Christine Lagarde ile ECB üyeleri Luis de Guindos, Joachim Nagel, Olli Rehn, Isabel Schnabel, Martins Kazaks, Philip Lane, Robert Holzmann ve Frank Elderson’un yapacağı konuşmalara büyük önem verecekler. Özellikle Euro Bölgesi’ndeki enflasyon verilerinde olası aşağı yönlü sürprizler ve son dönemdeki ekonomik aktivite zayıflığına dair artan farkındalık, EUR üzerinde baskı yaratabilir.
Strateji ve Öngörüler:
ECB yetkililerinin, ek bir parasal gevşeme adımının yakın olmadığına dair söylemlerine bağlı olarak, piyasalar ECB’nin faiz politikasında geciktiği yönünde endişelerini artırabilir. Bu da EUR üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Kısa vadede EUR, Euro Bölgesi enflasyon verileri ve ECB üyelerinin açıklamalarına göre dalgalı seyredebilir.
USD: Veri Bağımlılığı Sürüyor
Ana Tema:
ABD doları (USD), bu yıl Eylül ayında tarihindeki en kötü performanslarından birini yaşadı. Bunun sebebi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi döngüsüne başlaması ve ABD ekonomisi ile enflasyon görünümündeki zayıflıktı. Buna ek olarak, “Trump ticareti” olarak bilinen stratejinin çözülmesi de dolar üzerinde olumsuz bir etki yarattı. Ancak, bu son düşüşün USD için bir düşüş trendi başlatacağını şimdilik düşünmüyoruz. Çünkü geçen hafta açıklanan agresif ve önden yüklemeli Fed faiz indirim döngüsü, ABD ekonomisinin yumuşak bir iniş yapma şansını artırabilir. Bu da USD cinsinden varlıklara olan talebi artırabilir. Tarihsel analizlerinize göre, Fed yumuşak inişi başardığında USD, G10 para birimlerinin çoğuna karşı güçlü bir performans sergiledi.
Gelecek Hafta:
USD’nin kısa vadeli görünümü, büyük ölçüde piyasaların Fed faiz beklentilerine bağlı olacak. Bu beklentiler de, ABD’den gelecek yeni ekonomik verilere ve Fed yetkililerinin açıklamalarına göre şekillenecek. Geçtiğimiz hafta dikkatler Ağustos ayı Core PCE deflatöründeydi. Gelecek hafta ise piyasa, Eylül ayı Tarım Dışı İstihdam verileri ve ISM iş gücü piyasası bileşenlerine odaklanarak, Fed’in faiz indirimleri konusunda ne kadar agresif olabileceğini değerlendirecek. Ayrıca, Fed Başkanı Jerome Powell ve diğer Fed yetkilileri olan Lisa Collins, Michelle Bowman, Raphael Bostic, Beth Hammack, Alberto Musalem ve Neel Kashkari’nin konuşmaları yakından takip edilecek.
Strateji ve Öngörüler:
Fed kaynaklı birçok olumsuzluk zaten USD fiyatlamasında yer aldı. Bu nedenle, doların daha da baskı altına girmesi için hayal kırıklığı yaratacak iş gücü verileri ya da güvercin tonlu Fed açıklamaları gerekebilir. Aynı zamanda, ABD ekonomisinin ve iş gücü piyasasının zayıf olduğuna dair işaretler veya Fed’in faiz indirimleri konusunda kararsız olduğuna dair sinyaller USD’nin toparlanmasına yardımcı olabilir.
CHF: Düzgün Bir Geçiş
Ana Tema:
İsviçre Frangı (CHF), Eylül ayında G10 para birimleri arasında en zayıf performans sergileyenlerden biri oldu. Ancak bu durum, önceki iki ayda kaydedilen büyük kazançların sadece bir kısmının geri alınması anlamına geliyor. İsviçre Merkez Bankası (SNB), Thomas Jordan’ın başkan olarak son toplantısında, para biriminin değer kaybetmesini önleyecek şekilde pek de güvercin olmayan bir duruş sergiledi. SNB, üçüncü kez 25 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirdi ancak İsviçre Frangı’na karşı sert bir söylem geliştirmedi. Banka, CHF’nin “yüksek değerli” olduğunu belirtmedi ve döviz müdahalesine dair herhangi bir açık referans vermedi. Yine de, SNB gelecekte daha fazla faiz indirimi yapabileceğine dair sinyaller verdi. Ayrıca, enflasyon tahminini aşağı yönlü revize ederek, manşet enflasyonun %0,5 seviyesine yakın olacağını öngördü.
Gelecek Hafta:
Gelecek hafta İsviçre’de açıklanacak iç ekonomik veriler fazla dikkat çekmeyebilir. Pazartesi günü yayımlanacak SNB döviz müdahale verileri geçmişe yönelik olduğu için piyasa üzerindeki etkisi sınırlı olabilir. Ancak Perşembe günü açıklanacak Eylül ayı TÜFE verilerinde büyük bir düşüş görülürse, %0,5 hedefine ulaşmanın ne kadar olası olduğu yeniden tartışılabilir.
Strateji ve Öngörüler:
Kısa vadede CHF’nin daha fazla yükseliş potansiyeli sınırlı olabilir. Ancak, uzun vadede daha düşük faiz oranlarının İsviçre Frangı’nı bir fonlama para birimi olarak cazip hale getirme olasılığı artabilir. EUR/CHF paritesi mevcut seviyelerinde dalgalanırken, CHF üzerindeki belirsizlikler devam edecek.
JPY: Hayal Kırıklığı Yaşayan Boğalar
Ana Tema:
Japon Yeni (JPY) yatırımcıları, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz artırımları konusunda temkinli tutumu nedeniyle hayal kırıklığı yaşamaya devam ediyor. BoJ, mevcut faiz artırımlarının ekonomi ve finansal piyasalar üzerindeki etkilerini görmek istiyor ve bu nedenle yeni bir faiz artırımı konusunda beklemede kalmayı tercih ediyor. LDP başkanlık seçimlerinin sonucu BoJ’un bir sonraki hamlesini etkileyebilir. En güçlü aday olan Sanae Takaichi’nin kazanması durumunda, BoJ üzerindeki faiz artırım baskısının azalması muhtemel ve bu durum JPY üzerinde baskı yaratabilir.
Gelecek Hafta:
Gelecek hafta Japonya’da açıklanacak olan Tankan anketi, sanayi üretimi ve perakende satış verileri JPY açısından kritik olacak. Japon ekonomisinin faiz artırımlarına hazır olup olmadığını gösterebilir. Bununla birlikte, ABD’den gelecek ekonomik veriler, özellikle iş gücü piyasası verileri JPY için en önemli yönlendirici faktör olacak. Güçlü ABD verileri, Fed’in faiz indirimi beklentilerini azaltabilir ve bu durum JPY üzerinde baskı yaratabilir.
Strateji ve Öngörüler:
ABD’den gelecek güçlü veriler USD/JPY paritesinde yukarı yönlü hareketi destekleyebilir. Aynı zamanda, Japonya’daki siyasi gelişmeler ve BoJ’un faiz politikası, JPY’nin hareketini belirleyecektir. JPY, kısa vadede zayıf kalabilir.
GBP: Bir Mola Zamanı mı?
Ana Tema:
Sterlin (GBP), Eylül ayında G10 para birimleri arasında en iyi performans gösterenlerden biri oldu ve 2024’ün üçüncü çeyreğinde de güçlü performansını sürdürdü. Bu durum, yatırımcıların İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) önümüzdeki aylarda daha kademeli ve daha az agresif bir faiz indirimi döngüsüne gireceğini fiyatlamasıyla ilişkilidir.
İngiltere’den gelen son ekonomik veriler, BoE’nin güvercin duruşunu destekleyen ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) farklı olarak, Sterlin’e olan ilgiyi artırdı. GBP/USD paritesi, GBP-USD faiz farkının genişlemesi nedeniyle destek buldu. Benzer şekilde, EUR/GBP paritesi de Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) BoE’den daha güvercin olacağı beklentisiyle düşüş yaşadı.
Gelecek Hafta:
Gelecek hafta İngiltere veri takvimi oldukça hafif olacak. Yatırımcılar, özellikle BoE üyeleri Huw Pill ve Megan Greene’nin yapacağı konuşmalara odaklanacak. BoE yetkililerinin faiz oranlarını daha da düşürme konusundaki kararlılığı, GBP’nin yükselişine ara verebilir.
Strateji ve Öngörüler:
Sterlin’in birçok olumlu gelişmesi zaten fiyatlanmış durumda ve kısa vadede kazançlarını sürdürmekte zorlanabilir. GBP, G10 para birimleri arasında en büyük uzun pozisyonlardan birine sahip ve kısa vadeli modeller, GBP’nin USD ve EUR’ye karşı pahalı hale geldiğini gösteriyor. Bu nedenle, önümüzdeki hafta Sterlin’de bir duraksama yaşanabilir ve BoE’nin faiz oranlarını düşürme yönündeki söylemleri GBP’nin rallisini sınırlayabilir. Ancak unutmayalım GBP’nin moralalitesi piyasanın risk iştahı ile bire bir orantılı.
CAD: Kalıcı Bir Rahatlama Yok
Ana Tema:
Kanada Doları (CAD), geçtiğimiz hafta USD/CAD paritesinin yedi ayın en düşük seviyelerine gerilemesiyle yükselişini sürdürdü. CAD, Çin’in büyümeyi desteklemek amacıyla açıkladığı ek teşviklerle desteklenen Antipodyan para birimlerinin izinden gitmiş olabilir. Öte yandan, CAD, Suudi Arabistan’ın önümüzdeki aylarda petrol üretimini artıracağına dair haberler üzerine gerileyen petrol fiyatlarına rağmen güçlü kalmaya devam etti. Kanada’daki iç gündem ise görece sessizdi. Başbakan Justin Trudeau’nun karşı karşıya olduğu güven oylaması dışında önemli bir makroekonomik başlık yoktu.
Gelecek Hafta:
Kanada’da önümüzdeki hafta açıklanacak veri takvimi sınırlı olacak. Bugün açıklanacak GSYİH verisi dışında 11 Ekim’deki iş gücü raporu ve Kanada Merkez Bankası’nın (BoC) İş Görünümü Anketi bekleniyor. Kanada ekonomisindeki toparlanma sinyalleri, BoC’nin faiz artırımı konusunda cesur adımlar atmasına yol açabilir.
Strateji ve Öngörüler:
USD/CAD paritesi kısa vadede yeniden 1,36 seviyelerine yükselebilir. Kanada para piyasalarının güçlü toparlanma işaretleri göstermemesi durumunda, BoC’nin daha az agresif bir politika izlemesi olası. Bu da USD/CAD’de önümizdeki kısa vadeli dönemde yukarı yönlü hareketi bir miktar destekleyebilir, en azından fiyatın 1.34 altında gelmesine engelleyebilir.
AUD ve NZD: Şüpheci Görünüm
Ana Tema:
Avustralya Doları (AUD) ve Yeni Zelanda Doları (NZD), Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) para politikasını gevşetme yönündeki adımlarıyla yükseliş gösterdi. Çin’in ekonomik büyümesini desteklemek amacıyla düşük gelirli gruplara nakit yardımları ve diğer teşvikler, Antipodyan para birimlerini güçlendirdi. Ancak, bu rallilerin sürdürülebilirliği konusunda şüpheler var. Özellikle Çin’de özel sektör kredi talebinin zayıf olması ve konut piyasasının hala toparlanmamış olması, büyüme üzerindeki riskleri artırıyor.
Gelecek Hafta:
Avustralya ve Yeni Zelanda’da önümüzdeki hafta açıklanacak ekonomik veriler, bu para birimlerinin yönünü belirleyecek. Avustralya’da perakende satış verileri ve Yeni Zelanda’da iş dünyası güven endeksleri dikkatle izlenecek. Ayrıca Çin’deki Golden Week tatili harcama verileri de AUD ve NZD için önemli olacak.
Strateji ve Öngörüler:
PBoC’nin teşvik adımlarına rağmen, AUD ve NZD’nin yükselişini sürdürmesi zor olabilir. Çin ekonomisindeki toparlanma işaretleri ve ABD’den gelecek güçlü veriler bu iki para birimini baskı altında tutabilir. Uzun vadede, Antipodyan para birimlerinin performansı büyük ölçüde Çin ekonomisinin toparlanmasına bağlı olacaktır.
NOK ve SEK: Dış Etkilere Bağlı Hareket
Ana Tema:
Norveç Kronu (NOK) ve İsveç Kronu (SEK), dış etkenlerden etkilenmeye devam ediyor. Norveç Kronu, ABD Hazine tahvil getirilerindeki yükseliş ve petrol fiyatlarındaki düşüşten olumsuz etkilenirken, SEK ise EUR/USD paritesindeki yükselişten destek buldu. Bu durum, SEK’in Riksbank’ın daha güvercin politika açıklamalarına rağmen değer kazanmasına neden oldu.
Gelecek Hafta:
İsveç’te yayımlanacak PMI verileri, SEK’in yönü için kritik olacak. Ayrıca, Riksbank toplantı tutanakları, bankanın faiz politikasına dair yeni ipuçları sağlayabilir. Norveç Merkez Bankası (Norges Bank), önümüzdeki hafta döviz alım planlarını açıklayacak ve bu da NOK üzerinde etkili olabilir.
Strateji ve Öngörüler:
NOK ve SEK üzerindeki dış baskılar devam edecek gibi görünüyor. Özellikle petrol fiyatlarındaki hareketler ve Avrupa ekonomisindeki belirsizlikler bu para birimlerini etkilemeye devam edecek. NOK/SEK paritesinde kısa vadede dalgalanmalar beklenebilir, ancak kalıcı bir rahatlama olasılığı düşük görünüyor.