Perşembe, 26 Eylül 2024

FX Günlüğü: Yüksek Beta Para Birimleri İçin Artan Riskler

Paylaş

Piyasaların, bu aşamada daha fazla Fed faiz indirimi fiyatlayabilmesi için ABD resesyonu konusunda daha fazla endişelenmesi gerekebilir. Bu durum JPY, CHF ve bir ölçüde EUR için olumlu olabilirken, USD karşısında daha yüksek beta para birimlerinde hisse senetlerine darbe vurulabileceğinden dolayı net olumsuz bir etki görebiliriz. Bugün, ABD iş ilanları verisi ve Kanada Merkez Bankası’nın (BoC) bir diğer faiz indirimi gündemin ana maddelerini oluşturuyor.

FX Günlüğü:

ABD Doları: Veri Testleri Devam Ediyor

ABD’deki İşçi Bayramı’nın ardından piyasalar savunmacı bir tutumla yeniden harekete geçti ve risk varlıkları baskı altına girdi. FX piyasalarında klasik riskten kaçınma dinamikleri geri döndü: Güçlü güvenli limanlar (JPY, CHF, USD) ve zayıf yüksek beta para birimleri (AUD, NZD, NOK).

ABD ISM İmalat Endeksi dün karışık sinyaller verdi. Manşet endeks beklentilerin biraz altında kalarak 47,2’ye yükseldi, ancak yeni siparişler Mayıs 2023’ten bu yana en düşük seviyeye indi. Aynı zamanda, ödenen fiyatlar beklentilerin üzerinde, 54,0 seviyesindeydi. Son 21 ayın 20’sinde daralma bölgesinde kalan bir anketi aşırı yorumlamaktan kaçınmalıyız: Yılın ikinci yarısında büyüme ivmesinin devam etmesi için hizmetler sektörünün öncü olması gerekecek. Bu doğrultuda, yarınki ISM hizmet endeksi, ABD makro değerlendirmesi açısından daha geniş çaplı etkiler yaratabilir.

Bugünün ana olayı, ABD JOLTS iş ilanlarının yayımlanmasıdır ve bu rakamın Temmuz ayında 8,184 milyondan 8,100 milyona gerilemesi bekleniyor. Bu veri, işsiz kişi başına düşen iş ilanı oranını besleyen önemli bir metrik olup (işte BLS linki), bu oran 2022-23’teki 0,5 düşük seviyesinden Haziran ayında 0,8’e yükseldi. Temmuz ayında işsizlik 7,16 milyona çıktığından, iş ilanları beklenmedik bir şekilde 8,42 milyona yükselmezse bu oran muhtemelen 0,9’a yuvarlanacaktır. Pandemi öncesi iki yılda ortalama 0,8-0,9 idi, dolayısıyla önümüzdeki aylarda 1,0+ seviyesine (iş ilanlarından daha fazla işsiz kişi) bir hareket, işgücü piyasasında gerilim olduğunu net bir şekilde gösterebilir. ABD takvimindeki diğer bir olay ise Fed’in Bej Kitap raporu olacak.

Piyasalara, Fed’in bu yıl 50 baz puanlık bir indirim yapacağını tam olarak fiyatladığı ve daha fazla güvercin tutuma geçmek için ABD resesyon risklerinin artması gerektiği bir ortamda, USD’nin zaman zaman güçlenebileceği uyarısında bulunduk. Buradaki kilit nokta, ABD resesyon tahminlerinin hisse senetleri ve yüksek beta para birimlerini dolardan daha fazla etkileyebileceği. Yen ve İsviçre Frangı’nın diğer G10 para birimlerine göre daha güçlü bir konumda olduğunu düşünüyoruz.

EURO: Kritik ABD Verilerine Kadar 1.100 Üzerinde Tutunuyor

Yukarıdaki USD bölümünde tartışıldığı gibi, bu aşamada döngüsel para birimlerinin daha zayıf bir ABD makro hikayesinden faydalanabileceği alan daha sınırlıdır. Bu ortamda JPY ve CHF’yi tercih etsek de, EUR defansif bir risk ortamında likidite koşullarından faydalanarak yüksek beta para birimlerinden daha iyi performans gösterebilir. Başka bir deyişle, EUR/USD’nin AUD/USD veya NZD/USD gibi paritelerden daha az endişe verici olduğunu düşünüyoruz; çünkü zayıf ABD makro ortamı, hisse senetlerindeki düşüşler ve zaten güvercin olan Fed fiyatlaması nedeniyle net olumsuz etki yaratabilir.

Beklentimiz, EUR/USD’nin yarınki ABD ISM hizmet verileri ve Cuma günkü tarım dışı istihdam verilerine kadar 1.1000 seviyesinin üzerinde kalması yönünde. Tarım dışı istihdam verisinin zayıf çıkacağı öngörüleri doğruysa, EUR/USD’nin haftanın sonunda 1.110 seviyesinin üzerine çıkacağını görebiliriz.

Euro bölgesi takvimi bugün çok heyecan verici değil. Ağustos ayı için nihai PMI verileri ve Euro bölgesi Temmuz ÜFE verileri açıklanacak, ancak bu veriler genellikle piyasada büyük bir etki yaratmaz. ECB cephesinde ise, şahin-güvercin spektrumunda genel olarak tarafsız olarak kabul edilen Francois Villeroy’un açıklamalarını duyacağız.

CAD: BoC’den Bir Diğer İndirim

Kanada Merkez Bankası’nın (BoC) bugün üst üste üçüncü toplantısında faiz indirmesi bekleniyor. BoC ön izlememizde tartışıldığı gibi, politika faizinin piyasa beklentileri ve konsensüse paralel olarak %4,50’den %4,25’e indirilmesini bekliyoruz. Banka, bu toplantıda yeni ekonomik tahminler yayımlamayacak, bu yüzden piyasanın tüm dikkati ileriye dönük dil kullanımı ve basın toplantısına odaklanacak.

Temmuz ayındaki faiz indiriminde, Başkan Tiff Macklem genel olarak güvercin bir tonla büyümeye enflasyondan daha fazla odaklandıklarını vurguladı ve daha fazla faiz indiriminin yolda olduğunu belirtti. O zamandan bu yana, Kanada zayıf bir istihdam verisi (-3 bin Temmuz), daha soğuk ücret artışı ve en önemlisi hem manşet hem de çekirdek enflasyon ölçütlerinde yavaşlama yaşadı. Bu ölçütlerin tümü şu anda %2,4 ile %2,7 arasında değişiyor ve BoC’nin %1-3 hedef aralığında yer alıyor.

Macklem’in yıl sonuna kadar daha fazla gevşeme beklentisinin “makul” olduğunu yinelemesini bekliyoruz ve piyasa fiyatlaması da faiz oranlarının Eylül’den sonra iki kez daha 25 baz puan indirilerek %3,75’e çekileceğini öngörüyor. Bizim görüşümüz, BoC’nin politikayı kademeli olarak gevşeterek 2025 ortasına kadar %3,0 hedefine ulaşmak için nispeten öngörülebilir bir yolda olduğudur. Bu da büyük ölçüde piyasa fiyatlamasıyla uyumludur.

Bugünkü BoC kararının CAD üzerinde büyük etkileri olmasını beklemiyoruz. Piyasa fiyatlaması göz önüne alındığında riskler oldukça dengeli ve USD/CAD daha çok ABD gelişmelerine duyarlı olmaya devam ediyor. ABD ve Kanada’nın istihdam verilerinin yayımlanacağı Cuma günü USD/CAD’de daha fazla oynaklık görebiliriz. Şimdilik, USD/CAD’nin yakın vadede 1,35-1,36 aralığında seyretmesini bekliyoruz ve risklerin hafifçe yukarı yönlü olduğunu düşünüyoruz. Çünkü dış ortam, Kanada doları gibi yüksek beta para birimleri için daha elverişli hale gelmeyebilir.

PLN: Başkanın Güvercin Yönelimi mi Yoksa Sadece Söylem Değişikliği mi?

Bugün Orta ve Doğu Avrupa (CEE) takvimindeki tek olay Polonya Merkez Bankası (NBP) toplantısı. Piyasa beklentileri doğrultusunda, faiz oranlarının %5,75’te sabit kalmasını beklrniyor ve sürpriz için çok az alan bulunuyor. Ancak, karar sonrası yapılacak açıklama bazı ipuçları verebilir, esas odak ise Başkan’ın yarınki basın toplantısında olacak.

Temmuz ayındaki karardan sonra Başkan Glapiński, faiz oranlarının 2026’ya kadar sabit kalabileceğini belirterek olağanüstü şahin bir duruş sergiledi. Diğer politika yapıcılar ise faiz indirimlerinin daha erken başlaması gerektiğini öne sürdü, hükümetin ise gelecek yıl yüksek enerji fiyatlarını önlemek için aldığı tedbirler, enflasyon yolunun NBP’nin Haziran’daki tahmininden daha olumlu olmasını sağlamalı.

Yakın zamanda, Glapinski, Konsey’de 2025’te faiz indirimlerinin tartışılmasını sağlayacak yeterli desteğin olduğunu fark etti ve söylemini buna göre düzeltti, piyasaları daha az şahin bir politika duruşuyla şaşırttı. Takip ettiğimiz Ekonomistler hala ilk indirimi 2025’in ikinci çeyreğinde bekliyor ve enerji kalkanı tamamen kaldırılmazsa oranların gelecek yıl 100 baz puan düşebileceğini düşünüyor.

Piyasalar, son haftalarda bazı yeniden fiyatlamalara rağmen, daha güvercin tarafta yer alıyor ve ilk faiz indirimi Ocak ayında tam olarak fiyatlanıyor. Bu da enflasyon ve ekonomik toparlanmanın olumsuz yönde şaşırtması durumunda olası senaryolar arasında yer alıyor. Ancak, piyasaların daha önce daha erken faiz indirimlerini fiyatladığını göz önüne alırsak, Başkan güvercin bir sinyal verirse piyasa bu yönde hareket etmeye hazır olacaktır. Yine de, son röportajlar bu yıl bir faiz indirimi olasılığını alternatif bir senaryo olarak değerlendirdi ve Başkan’ın tam bir geri dönüş yapması zor görünüyor. Bu nedenle, açıklama ve basın toplantısının ardından piyasalar için daha nötr bir sonuç bekliyoruz.

Diğer taraftan, PLN dün değer kaybetti, ancak tüm CEE bölgesi gibi, orta vadede güçlü kalmaya devam ediyor ve öyle kalmasını bekliyoruz.


Ek Bilgi ve Açıklama:

Yüksek Beta Para Birimleri Nedir?

Yüksek beta para birimleri, piyasa riskine karşı daha hassas olan ve volatilitesi yüksek para birimlerini ifade eder. Bu para birimleri, genellikle küresel ekonomik büyüme, risk iştahı ve emtia fiyatları gibi faktörlerden doğrudan etkilenirler. “Beta” terimi, bir varlığın genel piyasa hareketlerine ne kadar duyarlı olduğunu ölçer. Yüksek beta para birimleri, piyasa yukarı yönlü hareket ettiğinde genellikle daha fazla kazanç sağlarken, piyasada belirsizlik ve düşüş dönemlerinde daha büyük kayıplar yaşayabilirler.

Hangi Para Birimleri Yüksek Beta Olarak Kabul Edilir?

Yüksek beta para birimleri genellikle gelişmiş emtia ihracatçısı ülkelerin para birimleridir. Bunlar şunları içerir:

  • Avustralya Doları (AUD): Avustralya, demir cevheri, kömür ve altın gibi emtiaların büyük bir ihracatçısıdır. Küresel emtia talebine çok duyarlıdır.
  • Yeni Zelanda Doları (NZD): Tarım ve süt ürünleri gibi emtialara bağlıdır, bu nedenle küresel ticaret koşullarına oldukça hassastır.
  • Norveç Kronu (NOK): Norveç’in en büyük ihracat kalemlerinden biri petrol olduğu için petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı duyarlıdır.
  • Kanada Doları (CAD): Kanada ekonomisi büyük ölçüde petrol ve diğer doğal kaynaklara dayandığı için, CAD de petrol fiyatlarına ve genel küresel talebe karşı hassas bir para birimidir.

Yüksek Beta Para Birimlerini Etkileyen Faktörler

  1. Küresel Risk İştahı: Yatırımcılar risk almak istediklerinde (örneğin, güçlü ekonomik büyüme dönemlerinde), yüksek beta para birimleri genellikle değer kazanır. Ancak riskten kaçınma dönemlerinde (örneğin, ekonomik yavaşlama veya finansal kriz dönemlerinde), bu para birimleri değer kaybedebilir.
  2. Emtia Fiyatları: Yüksek beta para birimlerinin çoğu, büyük emtia ihracatçısı ülkelerle ilişkilidir. Bu nedenle, petrol, doğal gaz, metaller ve tarımsal ürünler gibi emtiaların fiyatlarındaki değişiklikler bu para birimlerinin değerini doğrudan etkileyebilir.
  3. Faiz Oranları ve Para Politikası: Yüksek beta para birimleri, ülkelerin faiz oranları ve merkez bankalarının politika kararları tarafından da etkilenir. Düşük faiz oranları, bu para birimlerinin cazibesini azaltırken, yüksek faiz oranları ise yatırımcıları çekebilir.
  4. Küresel Ekonomik Büyüme: Özellikle gelişmiş ekonomilerdeki büyüme, yüksek beta para birimlerinin performansını etkiler. Örneğin, Çin gibi büyük ticaret ortaklarındaki yavaşlama, bu para birimlerinde değer kaybına yol açabilir.

Neden Yatırımcılar Yüksek Beta Para Birimlerine Yatırım Yapar?

Yüksek beta para birimleri, risk iştahı yüksek yatırımcılar için cazip olabilir çünkü yüksek getiriler sağlayabilirler. Ancak bu, aynı zamanda daha büyük kayıplar riski de taşır. Bu para birimlerine yatırım yapanlar genellikle küresel büyümenin güçlü olduğu ve risk iştahının yüksek olduğu dönemlerde bu para birimlerinden fayda sağlarlar.

Riskten Kaçınma Dönemlerinde Yüksek Beta Para Birimleri

Riskten kaçınma (risk-off) dönemlerinde yatırımcılar güvenli liman varlıklarına yönelirler ve yüksek beta para birimlerinden kaçarlar. Bu tür dönemlerde, Japon Yeni (JPY), İsviçre Frangı (CHF) ve ABD Doları (USD) gibi güvenli limanlar değer kazanırken, yüksek beta para birimleri büyük baskı altına girer. Örneğin, küresel bir resesyon korkusu veya jeopolitik belirsizlikler arttığında, yüksek beta para birimleri hızla değer kaybedebilir.

Son Yazılar

İlginizi Çekebilir