İngiltere Çin’i, milletvekilleri ve Seçim Komisyonu’na yönelik “kötü niyetli” siber saldırı kampanyaların arkasında olmakla resmen suçladı.
İki kişi ve bir şirket siber saldırılar nedeniyle Çin’e yaptırıma tabi tutuldu.
Birleşik Krallık, demokratik kurumları ve İngiliz milletvekillerini hedef alan kötü niyetli siber kampanyalardan sorumlu olduğunu belirttiği Çin devletine bağlı siber örgütlerle bağlantılı iki kişi ve bir şirkete yaptırım uyguladı.
Başbakan Yardımcısı Oliver Dowden Pazartesi günü yaptığı açıklamada Çin’i Seçim Komisyonu tarafından tutulan yaklaşık 40 milyon seçmenin bilgilerine erişmekle suçladı. İngiltere daha önce sadece 2021’de başlayan ve 14 ay boyunca tespit edilemeyen hack olayını “düşman aktörlere” atfetmişti. Bakan ayrıca Avam Kamarasına Çin’in siber saldırılarıyla İngiliz siyasetçileri hedef aldığını söyledi.
Dowden Parlamento’ya verdiği demeçte, “Bu eylemler, Çin’in düşmanca niyetine işaret eden açık ve ısrarlı bir davranış modelini göstermektedir” dedi. “Birleşik Krallık’ın demokrasisine müdahale etmeye yönelik kümülatif girişimleri başarılı olamamıştır.”
Açıklama, Hong Kong’un 1997’de bölgenin yönetimi Pekin’e devredildiğinde iki ülke arasında imzalanan devir teslim anlaşmasına aykırı olarak, Birleşik Krallık’ın şehirdeki özgürlükleri aşındırdığını söylediği güvenlik yasasını kabul etmesinin ardından Çin ile artan gerginlikte yeni bir tırmanışa işaret ediyor. Kritik altyapının güvenliğine ilişkin endişeler nedeniyle İngiltere son yıllarda Çin’in nükleer endüstrisine yatırım yapmasını ve mobil ağlarda Çin teknolojisini kullanmasını memnuniyetle karşılayan önceki tutumundan da geri adım attı.
Pazartesi günü erken saatlerde Çin, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian Pekin’de düzenlenen olağan brifingde “İlgili tarafların dezenformasyon yaymayı bırakıp sorumlu bir tutum takınmalarını ve siber uzayda güvenlik ve barışı ortaklaşa korumalarını umuyoruz” dedi.
İngiltere Ulusal Siber Güvenlik Merkezi, Seçim Komisyonu’nun hacklenmesinden Çin devleti bağlantılı bir kuruluşu sorumlu tutmanın yanı sıra, Çin devletine bağlı APT31 grubunun 2021’de ayrı bir kampanya sırasında İngiliz parlamenterlere karşı keşif faaliyeti yürüttüğünün “neredeyse kesin” olduğunu değerlendiriyor – ancak hiçbir parlamento hesabı başarıyla ele geçirilmedi.
NCSC Operasyonlar Direktörü Paul Chichester, bu saldırıların “Çin devletine bağlı aktörlerin Birleşik Krallık’a ve dünyanın dört bir yanına yönelik daha geniş bir kabul edilemez davranış modelinin göstergesi olduğunu” söyledi.
İngiliz hükümeti APT31’in Çin hükümetine ve devlete ait işletmelere siyasi, ekonomik ve askeri avantajlar sağlayabilecek bilgileri elde etmeye odaklandığını söylüyor.
İngiltere’nin saldırıya karışan iki kişi ve bir kuruluşa yaptırım uyguladığını belirten Dowden, İngiltere’nin Çin’in eylemlerinden dolayı Çin büyükelçisini hesap vermeye çağırdığını da sözlerine ekledi. Dışişleri Bakanı David Cameron da yaptığı ayrı bir açıklamada konuyu doğrudan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüştüğünü söyledi. Hükümet, önlemlere ilişkin açıklamasında yaptırım uygulanan kişilerin isimlerini vermedi.
Bu önlemlerin, Çin’in bilgisayar korsanlığı eylemlerine hedef olanlar arasında yer aldıklarını söyleyen ve dünyanın dört bir yanından yasa koyucuları bir araya getiren Parlamentolar Arası Çin İttifakı’nın üyeleri olan eski Muhafazakar Parti Lideri Iain Duncan Smith ve diğer Muhafazakar Partili Tim Loughton da dahil olmak üzere, hükümetin Çin’e karşı daha güçlü bir duruş sergilemesini isteyen milletvekillerini tatmin etmesi pek mümkün görünmüyor.
Duncan Smith ve Loughton Pazartesi günü bakanlara Çin’i derhal bir meydan okuma yerine “tehdit” olarak nitelendirmeleri ve İngiltere’nin yabancı etki kayıt programının “gelişmiş” kademesine koymaları çağrısında bulundu. Ayrıca İngiltere’nin Çinli yetkililere yaptırım uygulaması ve İngiliz Parlamento Üyelerine desteğini arttırması gerektiğini söylediler. Duncan Smith “Pekin tarafından sessizliğe zorlanmayacağız” dedi.
Daha önce Başbakan Rishi Sunak, hükümetinin “giderek daha iddialı” hale gelen Çin’in yarattığı “çağı belirleyen meydan okumadan” korunmak için önlemler aldığını söyledi.
Sunak gazetecilere verdiği demeçte, “Çin dışarıda giderek daha iddialı, içeride ise otoriter bir şekilde davranıyor ve bu durum, ekonomik güvenliğimize yönelik devlet temelli en büyük tehdidin yanı sıra, çağ tanımlayan bir meydan okumayı temsil ediyor” dedi.
ABD Suçlamalara Katılıyor
ABD tarafından Çin’de yaşadığına inanılan yedi bilgisayar korsanını suçluyor. Çin hükümetinin halka hizmet eden Amerikalıları sindirme, Amerikan yasaları tarafından korunan muhalifleri susturma ya da Amerikan işletmelerinden çalma çabaları olarak görülüyor. Çin hükümetinin kendisini eleştirenleri hedef almak ve sindirmek için ne kadar ileri gidebileceğine vurgu yapılıyor.
Savcılar, siber saldırı kampanyasının bir parçası olarak, bilgisayar korsanlarının dünyanın dört bir yanındaki hedeflere, önde gelen gazetecilerden geldiğini iddia eden ancak aslında kötü amaçlı kod içeren 10.000’den fazla e-posta gönderdiğini söyledi. E-postalar açıldıktan sonra, bilgisayar korsanlarının kurbanların konumlarını, IP adreslerini ve hatta e-posta almak için kullandıkları cihazları bilmelerini sağlayan izleme yazılımı yükledi.
İddianamede, bilgisayar korsanlarının bu takipten yararlanarak “üst düzey ABD hükümet yetkilileri ve politikacıları ile ABD’nin her iki büyük siyasi partisinden seçim kampanyası çalışanlarınınki de dahil olmak üzere” ev yönlendiricilerini ve diğer cihazları hedef aldığı belirtiliyor.
Hedefler arasında Beyaz Saray ve Hazine ve Ticaret bakanlıkları da dahil olmak üzere çok sayıda devlet kurumundaki yetkililer, her iki partiden senatörler, üst düzey bir Adalet Bakanlığı yetkilisinin eşi, siyasi stratejistler ve demokrasi yanlısı bir savunma grubunun üyeleri de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından Çin hükümetini eleştiren siyasi figürler yer aldı.
Fazlasını Okuyun : Çin ‘den Intel ve AMD Yongalarının Kullanımına Engel