Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi istisnaları, muafiyetler ve indirim oranlarının gözden geçirileceğini duyurdu. Kanal 7 televizyonunda yaptığı konuşmada, Türk Lirası’na ilişkin spekülasyonların seçim dönemine denk gelmesinin güvensizlik yaratmayı amaçladığını belirtti.

Şimşek, KDV genel oranının yüzde 20 olarak korunacağını, kurumlar vergisi ve gelir vergisinin artmayacağını vurguladı. Ancak, vergi istisnaları ve muafiyatlerin değerlendirileceğini söyledi. Merkez Bankası’nın bir kur hedefi olmadığını da ekledi.

Konuşmasında, “Enflasyonist yeni vergiler olmayacak. Ancak indirimli KDV oranlarını gözden geçireceğiz. Muafiyetler ve indirim oranları yeniden gözden geçirilecek” ifadelerine yer verdi.

Bakan Mehmet Şimşek’in konuşmasından çıkardığımız ana başlıkları şunlar:

“Belirsizlik bandını belirledik. Ocak ayı enflasyonu hedeflenen doğrultuda gerçekleşti. Şubat ayında bir puanlık fark gözlemlendi. İlave tedbirlerle düzeltilebileceğine inanıyoruz.
Enflasyonu kalıcı olarak düşürmeyi hedefliyoruz. Enflasyondan en çok etkilenenler sabit gelirli kesimdir. Geçen yıl deprem nedeniyle bütçede açıkla karşı karşıya kaldık ve bunu azaltmak için adımlar attık. 2024’te enflasyonist vergi artışları olmayacak.
Kurumlar vergisini artırmayacağız çünkü rekabet gücüne ihtiyacımız var. Ancak, indirimli vergi oranlarını gözden geçireceğiz. Para politikası sıkılaştığı için enflasyonun düşmesini bekliyoruz.
Depremin etkisi büyük ancak geçici bir etkidir. EYT uygulaması tam olarak yürürlükte olmasına rağmen bu yıl da hedefleri tutturacağız.
Maliye politikası, enflasyonun düşürülmesi için gerekli adımları atacak. Kamu harcamalarını azaltma veya kontrol altına alma gibi kararlar alabiliriz.
Bu yıl sadece emeklilerin yerine yeni personel alıyoruz. Sağlık sektörü hariç. Tasarrufun esası, kamu harcamalarının kontrol altında tutulmasıdır.
Kamu harcamalarını kısarak ve enflasyonu düşürerek sağlam temellere dayalı bir program yürütüyoruz. Bu programın temeli siyasi istikrardır.
Geçen yılki bütçe performansımızı iyileştirmeye devam ediyoruz. Gerekirse Merkez Bankası da gerekli adımları atacaktır.
Kredi politikası, kaynakların tüketimden ziyade üretim ve yatırıma yönlendirilmesi için müdahaleci olacaktır.
“Dolar 40 liraya çıkacak” gibi karamsar senaryolar topluma olumsuz etki yapmaktadır. Muhalefetin bu tür karamsar yaklaşımlarla seçim kazanmaya çalışması kabul edilemez.
Son olarak, enflasyonla ilgili karmaşık bir dönemdeyiz. Mart ayında enflasyon rakamları açıklanacak ve Mayıs’a kadar yükselmeye devam edecek. Ancak, önemli olan 12 aylık dönemdir, geçmiş aylardaki rakamların yatırım kararlarında belirleyici olmadığını unutmamalıyız.