Cuma, 27 Eylül 2024

Hazine Tahvil Getirileri Yükseliyor. Neler Oluyor?

Paylaş

Geçen hafta Fed’in yaptığı yarım puanlık faiz indirimi, kısa vadeli borçlanma faiz oranlarını aşağı çekse de, özellikle uzun vadeli Hazine tahvil getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum, tahvil piyasasında dikkate değer bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Faiz İndirimi ve Tahvil Piyasası Tepkisi

Fed’in kısa vadeli faizleri yarım puan indirmesi, gelecekte faiz oranlarının önemli ölçüde düşeceğine dair açık bir mesaj verdi. Ancak, Hazine tahvil piyasası bu sinyali dikkate almamış gibi görünüyor. Özellikle uzun vadeli tahvil getirilerinde, faiz indirimi sonrasında beklenen düşüş yerine artış yaşanıyor.

ABD’nin 10 yıllık Hazine tahvili getirisi, 17-18 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından bu yana yaklaşık 17 baz puan arttı. Bu artış, Eylül ayı boyunca yaşanan keskin düşüşü tersine çevirdi. Bir baz puan, getirilerde 0,01% anlamına gelir. Kısa vadeli borçlanma faizleri Fed’in kararı doğrultusunda düşerken, uzun vadeli tahvil getirilerinin artması piyasalarda soru işaretlerine yol açıyor.

Piyasa Beklentilerinin Telafisi

Tahvil piyasası uzmanları, bu hareketin büyük kısmını, Fed toplantısından önce piyasaların fazla iyimser bir faiz indirimi beklentisi içine girmesine bağlıyor. Fed, yetkililerin açıklamalarında yıl sonuna kadar yalnızca 50 baz puanlık ek bir indirim ve 2025 sonuna kadar toplamda 100 baz puanlık bir faiz indirimi planladıklarını belirtirken, piyasalar aynı dönemde 200 baz puanlık bir indirim öngörüyordu. Bu beklentinin fazla iyimser çıkması, tahvil piyasasında düzeltme yapılmasına yol açtı. Görünen o ki “Bir noktaya kadar, insanlar dedikoduyu alıp haberi sattılar.

Enflasyon Beklentilerinin Artışı

Piyasa Oyunuları Fed’in işgücü piyasasına odaklanmasını, enflasyonun biraz daha yüksek olmasına göz yummaya hazır oldukları şeklinde yorumluyorlar. Bu düşünce, standart Hazine tahvilleri ile Hazine Enflasyon Korumalı Menkul Kıymetler (TIPS) arasındaki “break-even” enflasyon oranında da kendini gösteriyor. Örneğin, 5 yıllık “break-even” oranı, Fed toplantısından bu yana 8 baz puan, 11 Eylül’den bu yana ise 20 baz puan arttı.

Fed, enflasyonun kontrol altında olduğundan emin oldukları için yatırımcılar haklı olarak odaklarını değiştirdiler. Ancak işsizlikte artış görüyorlar ve iş yaratma hızının yetersiz olduğunu fark ediyorlar. Bu yorum, piyasaların Fed’in işgücü piyasasına daha fazla odaklanarak enflasyondaki artışı görmezden geldiği algısını güçlendiriyor.

Tahvil Getirilerindeki Artış ve Riskler

Fed yetkilileri, enflasyonun %2 hedefine ulaşmasını istiyorlar ve ana enflasyon göstergeleri henüz bu seviyede değil. Ancak, uzun vadeli tahvil getirilerindeki artış, piyasanın enflasyonun daha yüksek olabileceğine dair beklentisini işaret ediyor. Hazine tahvillerinin getiri eğrisi dikleşmeye başladı. 10 yıllık ve 2 yıllık tahvil getirileri arasındaki fark, Fed toplantısından bu yana yaklaşık 12 baz puan artarak dikkat çekici bir noktaya geldi. Piyasa dilinde bu durum, “ayı eğrisi dikleşmesi” olarak adlandırılır ve genellikle gelecekte daha yüksek enflasyon beklentisini yansıtır.

Bazı ekonomistler, bu hareketi, piyasaların uzun vadede enflasyonun artabileceği ve Fed’in buna kayıtsız kalabileceği yönünde bir sinyal olarak yorumluyorlar. Yükselen tahvil getirileri, yatırımcılar için de bir uyarı niteliğinde olabilir.

Borç ve Bütçe Açığı Endişeleri

ABD’nin mali durumu ve artan borç yükü, uzun vadeli borçlanma maliyetlerini Fed’in faiz hamlelerinden bağımsız olarak artırabilecek başka bir etken olarak öne çıkıyor. Yükselen borçlanma maliyetleri, ABD bütçe açığının finansmanını daha maliyetli hale getiriyor. Yıl içinde ilk kez bütçe açığı finansman maliyetleri 1 trilyon doların üzerine çıktı. Daha düşük faiz oranları bu maliyeti hafifletebilirken, uzun vadeli tahvil alıcıları ABD’nin büyük bütçe açığı nedeniyle çekimser kalıyor.

Gelecek Beklentileri ve Stratejik Endişeler

Bazı sabit getirili yatırımcılar, piyasanın dalgalı yapısı nedeniyle Hazine tahvili alımlarını azaltmaya başladı. Zira, Eğrinin dikleşmeye başladığı görülürse, resesyon riskleri için alarm zilleri çalmaya başlayabilir. Fed’in büyük faiz indirimlerinin henüz sona ermediğini düşünen ekonomistler, yılın ilerleyen dönemlerinde 50 baz puanlık bir faiz indirimi daha bekliyorlar.

Fed ve Başkan Jerome Powell’ın veri odaklı hareket ettiğini belirten ekonomistler, işgücü piyasasında yaşanan yumuşamanın ardından daha fazla faiz indirimi yapılabileceğine işaret ediyorlar. Piyasa şu anda Fed ve Başkan Powell’a güveniyor. İşgücü piyasasındaki yumuşama ile birlikte, seçim sonrası toplantılarda 50 baz puanlık bir indirim daha yapmaya oldukça hazır bir görünüm sergiliyorlar.

Genel olarak, tahvil piyasasında yaşanan bu dinamikler, yatırımcılar için belirsizlik ve zorluklarla dolu bir dönem yaratıyor. Hazine tahvili getirilerindeki bu beklenmedik artış, enflasyon, bütçe açığı ve borçlanma maliyetleriyle ilgili endişeleri artırıyor. Fed’in hamlelerinin bu gelişmeleri nasıl etkileyeceği ise ilerleyen dönemde daha net görülecek.

Son Yazılar

İlginizi Çekebilir