Perşembe, 26 Eylül 2024

Almanya Eyalet Seçimleri: ‘Karşıtların’ Ülkesi

Paylaş

Almanya Eyalet seçimlerinin sonuncusu Brendenburg, bu sonbahar doğu Almanya’da yapılan üçüncü bölgesel eyalet seçimi oldu. Üç seçim, Almanya’nın siyasi manzarasının nasıl değiştiğini ve ülkenin hâlâ yeni bir olumlu ekonomik ve siyasi anlatı arayışında olduğunu gösteriyor.

Almanya Eyalet Seçimleri: Brendenburg

Ekonomik açıdan bakıldığında, Brandenburg, gelişen bir doğu Almanya eyaletinin vitrinine dönüştü. Ancak daha yakından bakıldığında, Brandenburg’un birçok diğer doğu Almanya eyaletinde görülen yapısal zayıflıklarla refahı birleştiren bir eyalet olduğu ortaya çıkıyor. Brandenburg sadece gelişen Berlin çevresine, kötü şöhretli Berlin havalimanına veya bir Tesla fabrikasına ev sahipliği yapmakla kalmıyor, aynı zamanda yatırım eksikliklerinden ve demografik değişimden muzdarip bölgeler de barındırıyor.

Siyasi açıdan ise, Brandenburg ilk bakışta şansölye Olaf Scholz’a gelecek yılki federal seçimler için biraz umut veren bir eyalet haline geldi. Ancak daha yakından incelendiğinde, Brandenburg seçimleri aslında Almanya’nın siyasi manzarasının ne kadar parçalı hale geldiğini gösteriyor.

Rakamlarla duruma bakalım. Sosyal Demokrat Parti (SPD), görevdeki başbakan Dietmar Woidke ile oyların yaklaşık %31’ini alarak birinci oldu, onu aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) %29 civarında takip etti. Yeni popülist sol parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) ise %13’ten fazla oy alarak üçüncü sıraya yerleşirken, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) %12 ile dördüncü oldu. Yeşiller ve Sol Parti parlamentoya giremedi. Liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ise artık sonuçlarda tek başına parti olarak görünmüyor bile.

Bazı ilk çıkarımlar

İlk Çıkarımlar Bu sonbaharda yapılan üç bölgesel eyalet seçimi, Alman siyaseti ve Berlin’deki hükümet koalisyonu için büyük bir test olarak görülüyordu. Ve bu seçimler, beklentileri fazlasıyla karşıladı. İşte bazı ilk çıkarımlar:

  • SPD, seçimleri mevcut başbakan Woidke’ye odaklanan ve Olaf Scholz’a hatta bazen partiye bile referans vermeyen bir kampanya ile kazandı. Bu SPD zaferi, Olaf Scholz’a kısa vadeli bir rahatlama getirebilir, ancak bu uzun sürmeyecek.
  • Yeşiller, Almanya siyasetinin günah keçisi olmaya devam ediyor ve ekonomik durgunluktan sorumlu tutuluyor. İlginç bir şekilde, bu anlatıyı yalnızca popülist partiler değil, aynı zamanda CDU da besliyor ve gelecek federal seçimlerden sonra Yeşiller ile iş birliği yapmayı açıkça reddetmeye başladı.
  • FDP, doğu Almanya eyaletlerinde siyasi olarak önemsiz hale geldi.
  • CDU, otomatik olarak seçim kazanamıyor ve sadece mevcut hükümet olmamak dışında daha fazla alternatif üretmek zorunda kalacak.
  • AfD, radikal muhalefet kampanyalarıyla güçlü kalmaya devam ediyor. Doğu Almanya’daki üç eyalette AfD, sadece görevdeki başbakanlar tarafından az farkla geçildi (Saksonya ve Brandenburg).
  • BSW, Linke’yi siyasi olarak önemsiz hale getiriyor ve üst üste üçüncü eyalet seçiminde çift haneli bir oy oranı elde ediyor.
  • AfD ve BSW oyların %40’ından fazlasını alıyor, bu da koalisyon oluşturmayı giderek zorlaştırıyor.
  • Dün akşam yapılan resmi yorumlar, SPD ve Yeşiller’in federal düzeyde erken seçim yapma niyetinde olmadığını gösteriyor. Ancak FDP’den gelen yorumlar, üç koalisyon partisinden birinin hükümetten çekilebileceğini ima ediyor; bu parti büyük olasılıkla FDP olabilir.

Sonuç olarak, son üç bölgesel eyalet seçimi, Almanya’nın “karşıtların ülkesi” haline geldiğini gösteriyor. Göçmenliğe karşı, Berlin’deki hükümet koalisyonuna karşı, yeşil dönüşüme karşı, ancak aynı zamanda AfD’nin hükümete gelmesine de karşı. Birçok “karşıt” var ve şu anda çok az yapıcı politika tartışması bulunuyor.

FDP’ye olan zayıf desteği göz önünde bulundurduğumuzda, FDP’nin önümüzdeki günlerde Berlin’deki hükümet koalisyonundan çekilmesini göz ardı edemeyiz. Bu mutlaka yeni seçimleri tetiklemez ve bizim temel senaryomuz, bir sonraki federal seçimlerin planlandığı gibi 28 Eylül’de yapılmaya devam edeceği yönünde.

Ancak değişen siyasi manzaranın yalnızca koalisyon oluşturmayı zorlaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda ekonomiyi durgunluktan çıkarmak için herhangi bir köklü ekonomik reformun uygulanma alanını da sınırlayacağı giderek daha net hale geliyor.

Bunu da Okuyun : “Almanya Eyalet Seçimleri Hükümet İçin Gerilim Yaratıyor”

DeepInAlpha’i Twitter da takip edin

Son Yazılar

İlginizi Çekebilir