Hafta sonu, Almanya’daki siyasi sahne, beklenen bir sarsıntıyla karşılaştı ve Almanya eyalet seçimleri federal hükümetin zaten var olan gerilimlerine yenilerini ekledi.
Almanya Eyalet Seçimleri – Sonuçlar
Toplam seçmenlerin %7’sinden fazlasını oluşturan yaklaşık 4,5 milyon seçmen, Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde sandık başına gitti.
AfD İlk Kez Birinci Parti Oldu
İlk sonuçlara göre, Thüringen’de göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen Almanya için Alternatif (AfD) partisi, %32,8 oy oranıyla en büyük parti olarak çıktı. Bu sonuç, AfD’yi %23,8 oy alan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin önüne taşıdı. Saksonya’da ise CDU %31,8 oy oranıyla AfD’nin %30,8’lik oyunu geride bırakarak birinci parti oldu. Her iki eyalette de popülist-sol eğilimli yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) üçüncü sırada yer aldı.
Federal Hükümete Ağır Darbe
Olaf Scholz’un liderliğindeki federal hükümetin partileri ise bu seçimlerden büyük kayıplarla çıktı. Thüringen’de Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP), %5’lik barajı aşamayarak eyalet parlamentosuna girmeyi başaramadı. Her iki eyalette de hükümetin üç partisi toplamda %15’in altında oy aldı. Bu sonuçlar, hükümetin gücünü ciddi şekilde sorgulatıyor.
Sağcı Popülistlerin Tarihi Zaferi
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez bir sağcı popülist parti Almanya’da birinci sırada yer aldı. Ancak AfD’nin gerçek anlamda yönetim gücünü eline alıp alamayacağı belirsizliğini koruyor. Seçimler öncesinde diğer tüm partiler, AfD ile koalisyon yapmayı reddettiklerini açıkça belirtmişti.
Koalisyon İçindeki Gerilimler Artıyor
Thüringen ve Saksonya’daki koalisyon görüşmeleri önümüzdeki günlerde başlayacak. Ancak bu seçim sonuçlarının, Olaf Scholz liderliğindeki federal hükümet koalisyonunda anında etkiler yaratması bekleniyor. Seçimlerden alınan düşük oy oranları, koalisyon içindeki mevcut gerilimlerin daha da artmasına neden olabilir. Nitekim, seçim gecesi bazı koalisyon partilerinin politikacıları, hükümetin meşruiyetini sorgulamaya başladı.
Saksonya’da CDU’nun Sağ Kayışı ve AfD’nin Yükselişi
Saksonya’da CDU’nun görece güçlü sonuçları, Eyalet Başbakanı Michael Kretschmer’in sağa doğru kaymasıyla açıklandı. AfD veya BSW’nin politikalarını benimsemek, CDU için bir başarı stratejisi olarak değerlendirilebilir. Öte yandan, AfD’ye olan desteğin köklü olduğu ve artık bireysel adaylardan çok, Berlin’deki hükümet koalisyonuna karşı bir protestoya dayandığı düşünülüyor.
Erken Seçim Riski ve Hükümetin Geleceği
Bu gelişmeler, Berlin’deki hükümet koalisyonundaki gerilimleri artıracak gibi görünüyor. Federal seçimlere bir yıl kala, erken seçim olasılığı giderek artıyor. Ancak mevcut koalisyon ortaklarının hiçbiri erken seçim çağrısı yapmaya yanaşmıyor. 2025 bütçesi belirlenmiş durumda ve Şansölye Olaf Scholz, hükümetin politikalarının olumlu sonuçlarının gelecek yıl görüleceğini defalarca vurguladı. Koalisyonu sona erdirmek için birçok fırsat olmasına rağmen, bu adım bir türlü atılmadı.
Çıkış Yolu: Yeni Ekonomik Politikalar mı?
Hükümetin bu krizden çıkış yolu olarak ekonomik politikaları yenileyip büyük bir yatırım programı açıklaması olası bir senaryo olarak öne çıkıyor. Ancak bu, üç parti için de büyük bir çaba gerektiriyor ve hangi partinin bundan fayda sağlayacağını önceden kestirmek zor. Daha olası bir seçenek ise kabinede bazı değişiklikler yaparak durumu yönetmek gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Thüringen ve Saksonya’daki seçimler, Almanya siyasetinde sadece tarihi bir an değil, aynı zamanda Olaf Scholz’un hükümeti için yeni bir darbe anlamına geliyor. Önümüzdeki günler, bu seçimlerin daha güçlü ekonomik politikalar için bir uyarı mı yoksa sadece siyasi çıkmazı daha da derinleştiren bir unsur mu olduğunu gösterecek.