Faiz indirimine yönelik durum, Euro bölgesi enflasyonunun bir başka çeyrekte de Avrupa Merkez Bankası’nın beklediğinden biraz daha düşük gelmesiyle güçleniyor. Önümüzdeki haftaki toplantıda ECB’nin güven derecesine bakacağız.
Son Ekonomik veriler hem Şahin hem de Güvercinlere hitap ediyor
ECB’nin Mart toplantısından bu yana gelen veriler hem güvercinler hem de şahinler için bir şeyler içeriyor. Kredi büyümesi ve güven göstergelerindeki bir miktar iyileşmeyle birlikte Euro Bölgesi ekonomisinin dibe vurduğuna dair sinyaller, şahin ekibi faiz indirimleri konusunda acele etmemeye teşvik ediyor. Aynı zamanda, enflasyonist baskıların beklenenden biraz daha hızlı bir şekilde azalması, bazı Yönetim Konseyi üyelerini neden önümüzdeki hafta faiz indirimine başlamadıkları sorusunu sormaya bile motive edebilir.
Unutmayalım ki ECB’nin Ocak ayındaki personel projeksiyonları enflasyonun 2025’in ikinci yarısında hedefe döneceğini, büyümenin ise hem 2025 hem de 2026’da potansiyelin biraz üzerinde olacağını öngörüyordu. Modellerinin nasıl çalıştığı göz önüne alındığında, ECB’nin bu olumlu makro sonuçlara ulaşmak için faiz oranlarını yaklaşık 100bp düşürmesi gerekecektir. Bu nedenle geriye kalan tek soru faizlerin düşürülüp düşürülmeyeceği değil, ne zaman ve ne kadar düşürüleceğidir.
Haziran ayında faiz indirimi beklentimizi halen sürdürüyoruz
Mart toplantısından bu yana ECB üyeleri, ECB Başkanı Christine Lagarde’ın basın toplantısındaki yorumlarından çok fazla sapmamayı başardı. ECB personelinin yeni tahminleri, 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi ve ücret artışı verileri ve Banka Kredileri Anketi sonuçları gibi önemli verilerin yer alacağı bu toplantıda, mevcut söylem açıkça Haziran ayında ilk faiz indirimine işaret ediyor. ECB’nin önümüzdeki hafta da beklemede kalmasını ve piyasaları Haziran ayındaki ilk faiz indirimine daha fazla hazırlaması bizce makul gözükmektedir.
Gelecek toplantıda nelere dikkat edilmeli
Gerçek faiz eylemi olmasa bile, gelecek haftaki toplantı ECB için bir sonraki adımın ne olacağına dair bazı ilginç bilgiler sağlayabilir. Temel olarak iki şey arayacağız: iletişimde değişiklikler ve ilk ve sonraki faiz indirimlerinin boyutuna dair bazı ipuçları.
Ocak toplantısında Lagarde, ECB’nin enflasyonun %2’ye doğru gerilediğinden “emin” olduğunu ancak “yeterince emin olmadığını” söyledi. Güvenin derecesi, piyasaların beklentilerini daha da yönlendirmek için iyi bir araç olacaktır. “Neredeyse yeterince emin” ifadesinin kullanılması, Haziran ayında faiz indirimine gidileceğinin neredeyse önceden habercisi olacaktır. Bununla birlikte, ECB’nin iletişimindeki herhangi bir ince değişikliği tartışırken, geçmişte ECB’nin iletişim balyozunu kullandığını da hatırlamalıyız. Haziran 2022’de faiz artırım döngüsü, ECB’nin bir sonraki toplantıda “faizleri 25bp artırma niyetinde olduğu” belirtilerek basit ve beklenmedik bir şekilde önceden duyurulmuştu. Belki bazı ECB üyeleri de önümüzdeki hafta bu iletişim tarzını hatırlayacaktır.
İlk ve sonraki faiz indirimlerinin boyutuna gelince, ECB faiz indirimine başladığında bunun tek seferlik bir faiz indirimi olmayacağına inanıyoruz. Bunun yerine, ECB’nin bir faiz indirimi döngüsüne girmeden önce en azından faizleri ne kadar düşürmek istediğine dair bir fikre sahip olması gerekecek. Bu tartışma önümüzdeki hafta başlayacak. Avro Bölgesi ekonomisi resesyonda olmadığı ve enflasyon ve enflasyon görünümü üzerindeki riskler yukarı yönlü olmaya devam ettiği sürece (konjonktürel ve aynı zamanda yapısal faktörler nedeniyle), ECB’nin her çeyrekte 25bp faiz indiriminden oluşan “yavaş el” politikasını tercih edeceğini düşünüyoruz. Daha agresif bir faiz indirimi senaryosu panik kokacak ve Avro Bölgesi için daha olumsuz bir büyüme görünümü gerektirecektir.
Sonuç olarak, gelecek haftaki ECB toplantısı, Avro Bölgesi’nde para politikası için bir başka dönüm noktasının başlangıcı gibi görünüyor: indirimden önceki son durak.
Daha Fazlasını Okuyun: BOE, ECB ve Fed’den önce hareket edebilir mi?
