Haziran ayında faiz indirimine gidilmesi olasılığının arttığını ancak bunun garanti olmaktan uzak olduğunu düşünüyoruz. Nisan ayında açıklanacak hizmet enflasyonu verilerinin İngiltere Merkez Bankası tahminlerinin üzerinde gelebileceğini ve komiteyi faiz indirimine gitmeden önce biraz daha beklemeye teşvik edebileceğini bekliyoruz. Ne olursa olsun, bu yıl en az dört faiz indirimini hali hazırda oldukça yüksek bir olasılık olarak görüyoruz.
İlk faiz indirimi çok uzakta değil
Finansal piyasalar İngiltere Merkez Bankası’nın Haziran ayında faiz indirimine gideceği fikrine ısınıyor ve bunun nedenini anlamak çok kolay.
Manşet enflasyonun ikinci çeyrekte hedefin altına düşeceği neredeyse ‘kesinleşmiş’ durumda ve Haziran toplantısı öncesinde %1,5’e gerileyeceğini tahmin ediyoruz. BoE şahinleri gıda ve enerjiyi başlıca suçlular olarak gösterecektir, ancak %5’in üzerindeki faiz oranlarıyla hedefin altındaki enflasyonun görüntüsü banka için büyüyen bir iletişim zorluğu oluşturmaktadır.
Faiz oranlarını düşürmeye başlaması için siyasi ve medya baskısı artıyor. Ve her halükarda, Banka’nın kendisi de yakın zamanda bir faiz indirimi fikrine sıcak bakmaya başladı. Başkan Andrew Bailey, son enflasyon verilerinden cesaret aldığını ima ederek, piyasaların bu yıl kabaca üç faiz indirimi fiyatlamasından rahatsız olmadığının sinyalini verdi. Banka’nın son açıklamalarında resmi olarak “kısıtlayıcı” politikanın “uzun bir dönem” için gerekli olduğu belirtilirken, BoE şimdi faizler düşürülmeye başlasa bile bu ifadenin hala geçerli olabileceğini açıkça ortaya koyuyor.
Kuşkusuz, komitenin şahinleri – yakın zamana kadar hala faiz artırımı yönünde oy kullanan Catherine Mann ve Jonathan Haskel – çok daha az ikna olmuş görünüyor. Ancak gerçek şu ki, ikisinin de oyu ilk hamlenin zamanlamasını belirleyecek gibi görünmüyor. Tarih bize, komite tutum değiştirdiğinde, Başkan ve yardımcılarını da içeren iç üyelerin oylarını eş zamanlı olarak değiştirme eğiliminde olduğunu söylüyor. Başka bir deyişle, Mayıs ayında 8’e karşı 1 oyla ‘değişiklik yapılmaması’ yönünde bir karar çıkarken, Haziran ayında 6’ya karşı 3 ya da 7’ye karşı 2 oyla faiz indirimine gidilebileceğini kolaylıkla görebiliriz.
Sonuç olarak faiz indirimi giderek yaklaşıyor. Piyasalar Mayıs’ta %20, Haziran’da ise %75’lik bir indirim ihtimali fiyatlıyor ve en önemlisi, yatırımcılar artık BoE’nin ABD Merkez Bankası’na kıyasla bir aykırı değer olmasını beklemiyor.
Bailey’nin son yorumlarının önümüzdeki ay bir hamleye kapı açtığı şeklinde yazılmasına rağmen, Mayıs ayında bir kesintinin olası olmadığı konusunda yatırımcılarla hemfikiriz. Aşağıdaki tablo, Mayıs ayı başındaki toplantıdan önce sadece bir dizi enflasyon ve ücret verisinin açıklanacağını ve her iki verinin de Banka’ya daha önce bildiğinden çok daha fazlasını söylemeyeceğini göstermektedir.
Haziran ayında faiz indirimi daha olası hale geldi ancak garanti değil
Haziran ayında faiz indiriminin daha olası hale geldiği konusunda hemfikiriz, ancak bunun hala garanti olmaktan uzak olduğunu düşünüyoruz. Okuduğumuz ve takip ettiğimiz araştırmalardan edindiğimiz fikre göre şimdilik baz senaryomuz Ağustos; bu da üç şeye bağlı olacak:
Birincisi – ve en önemlisi – hizmet enflasyonu.
Haziran ayındaki toplantı öncesinde en önemli veri noktası 22 Mayıs’ta açıklanacak olan Nisan ayı enflasyonudur. Birçok hizmet sektörü fiyatının, genellikle önceki manşet TÜFE oranlarıyla doğrudan bağlantılı olan yıllık sözleşme fiyat artışlarına tabi tutulduğu Nisan ayı hakkında daha önce yazdık. Kabaca bir tahminde bulunmak gerekirse, hizmet sepetinin yaklaşık %40’ının bu olgudan etkilendiğini ve hem Nisan 2022 hem de 2023’te, verileri mevsimselliğe göre ayarladıktan sonra bile aylık bazda yüksek fiyat artışları görüldüğünü göstermektedir.
Geçtiğimiz Nisan ayının patlayan hizmet TÜFE rakamı, İngiltere’nin iki yıllık swap oranlarında 2023’ün en büyük günlük değişimine neden oldu ve bu yılki açıklamanın da piyasayı hareketlendirmesi riski var. Daha düşük manşet enflasyon oranlarının, geçen yıla göre daha düşük Nisan ayı fiyat artışları ve dolayısıyla daha düşük yıllık hizmet TÜFE oranları anlamına gelmesi gerektiği doğrudur. Ancak hizmet enflasyonunun yakın vadede İngiltere Merkez Bankası’nın öngördüğünden daha yavaş düşeceğini düşünüyoruz.
BoE faiz indirimi beklentimizi Ağustos’tan Haziran’a taşıma konusunda hala biraz çekingen davranmamızın ana nedeni de bu. Verilerin beklenenden daha sert olduğu ABD’deki son deneyim, İngiltere’de Haziran ayında bir faiz indirimi düşünen yatırımcılar için uyarıcı bir hikaye.
Ücret artışı da kilit önem taşıyor
Enflasyondan sonra izlenmesi gereken ikinci konu, özellikle 11 Haziran’da açıklanacak olan Nisan ayını içeren özel sektör ücret artışıdır. Bu veriler, yakın zamanda yapılan %10’a yakın Ulusal Yaşam Ücreti artışının etkisi hakkında bir fikir verecektir. Makro etkinin çok büyük olmayacağını düşünmek için nedenler var, çünkü kısmen NLW’deki çalışanların payı nispeten düşük, ancak aynı zamanda düşük ücretli gruplar için ücret artışı, hükümetin müdahalesi olmadan bile yıllık %10’un üzerinde oranlarda seyrediyor.
Bununla birlikte, ilave veriler haftalık kazanç artışında son dönemde görülen iyileşmenin sürdürülüp sürdürülemeyeceğinin değerlendirilmesine de yardımcı olacaktır. BoE’nin şahinlerinden Haskel, 2022/2023 sonlarındaki yaygın hayat pahalılığı ödemelerinin yanlışlıkla maaşlarda kalıcı artışlar olarak muhasebeleştirildiğini öne sürdü. Dolayısıyla, ücret artışındaki son düşüş eğilimi, ücret baskılarının gerçek anlamda hafiflemesinden ziyade ölçüm sorunlarının bir belirtisidir. Haziran toplantısına kadar, Banka durumun böyle olup olmadığı konusunda daha iyi bir fikre sahip olacaktır.
Son olarak, Bankanın Mayıs toplantısını, Haziran’da faiz indireceğini bize efektif bir şekilde söyleyeceği riski açıkça var. BoE genel olarak diğer merkez bankalarından bu tür sinyalleri açıkça göndermekte çok daha isteksizdir. Ancak “sıkılaştırıcı” faizlerle ilgili dil üzerinde yapılacak ilave değişiklikler, aynı sonuca ulaşacak.
Daha Fazlasını Okuyun : BOE, ECB ve Fed’den önce hareket edebilir mi?