Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Temmuz toplantısına ait yeni yayımlanan ECB tutanakları Eylül ayında olası bir faiz indirimi ihtimalini açık tutuyor, ancak bu konuda kesin bir taahhütte bulunmuyor.
Temmuz ayında yapılan toplantıda, ECB Başkanı Christine Lagarde, merkez bankasının bir sonraki adımları konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergiledi ve para politikası hakkında ileriye dönük net bir rehberlik sunmaktan kaçındı. Bu yeni yayımlanan tutanaklar da aynı temkinli yaklaşımı yansıtıyor: ECB, büyüme ve enflasyon konusunda daha dikkatli ve Eylül toplantısı için tüm seçenekleri masada tutmak istiyor.
ECB Tutanaklarının Öne Çıkan Noktaları:
- Büyüme ve Enflasyon Konusunda Temkin: Üyeler, kısa vadeli büyüme görünümünün kötüleştiğini kabul etti. İşgücü piyasasının mevcut durumu hakkında iki farklı yorum yapıldı. Bir yandan, işgücü piyasasının güçlü duruşu, ekonominin yumuşak bir iniş yapabileceği görüşünü destekliyor. Ancak diğer yandan, sürdürülebilir büyüme eksikliği, Euro bölgesindeki işgücü piyasasının uzun vadede ne kadar dayanıklı olacağı konusunda endişeler yaratıyor.
- Hizmetler Sektöründe Kalıcı Enflasyon: Tutanaklarda, hizmetler sektöründeki enflasyonun kalıcı olduğu ve enflasyon görünümünü şekillendiren ana unsur olmaya devam ettiği belirtiliyor. Ayrıca, enflasyonun düşüş sürecinin zorlaştığı ve enflasyonu %2 hedefine sürdürülebilir bir şekilde indirmenin henüz garanti altına alınamadığı ifade ediliyor.
- Ücret Artışlarının Yavaşlaması Konusundaki Şüpheler: Son projeksiyonlar, 2025 ve 2026 yıllarında ücret artışlarının yavaşlayacağını öngörüyor. Ancak bu beklentinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda belirsizlik var, çünkü bugüne kadar ücret artışları hala tarihsel olarak yüksek seviyelerde.
- Eylül Toplantısında Her Şey Mümkün: Eylül toplantısına açık bir zihinle yaklaşılması gerektiği vurgulanıyor. Bu da ECB’nin tek bir veriye aşırı odaklanmak yerine, genel veri trendlerine göre hareket edeceğini gösteriyor.
Eylül Toplantısından Ne Beklenmeli?
Bugün yayımlanan tutanaklar, ECB’nin yaz tatilinin bittiğini gösteriyor. Temmuz ayındaki basın toplantısıyla birlikte ECB birkaç hafta boyunca piyasalardaki spekülasyonlardan kaçınmayı başardı. Ancak şimdi, bir sonraki politika toplantısına üç hafta kala, ECB yeniden ilgi odağı olacak.
Bu hafta açıklanan Euro bölgesi verileri, büyüme ve enflasyonun hâlâ tek seferlik faktörlerden etkilendiğini ancak artan bir stagflasyon riskinin de olduğunu gösteriyor. Bugünkü verilerde görülen manşet ücret artışındaki düşüş, faiz indirimlerini desteklerken, Almanya’daki temel ücret artışları aslında arttı. Bu durum, enflasyonist baskının devam ettiğini gösteriyor. Ayrıca, PMI verilerindeki iyileşme, esas olarak Olimpiyatlar nedeniyle güçlenen Fransız hizmet sektörü kaynaklı olduğu için dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor. Zira, PMI’lardaki daha yüksek satış fiyatı beklentileri de enflasyonun kalıcılığını ortaya koyuyor.
Tüm bu gelişmeler, ECB’nin Eylül ayında makroekonomik projeksiyonlarını yeniden gözden geçirme olasılığını artırıyor. Merkez bankası, büyüme tahminlerini düşürmek ve 2024-2025 için büyüme projeksiyonlarını yeniden değerlendirmek zorunda kalabilir. Ayrıca, ECB ücret artışları beklentilerini de değiştirmek durumunda kalabilir. Haziran ayında, 2026 yılına kadar ücret artışlarının yıllık %3’e yavaşlayacağı öngörülmüştü. Ancak Almanya’daki sendikaların yüksek ücret talepleri bu beklentiyi zorlayabilir.
Son dönemde yayımlanan karmaşık veri seti ve küçük bir stagflasyon riski, ECB’deki tartışmaları önümüzdeki hafta şiddetlendirecek. Merkez bankası, enflasyonu tamamen kontrol altına almaya devam mı etmeli yoksa zayıflayan ekonomileri desteklemek için harekete mi geçmeli sorusuyla karşı karşıya. Stagflasyon riski arttıkça bu kararları almak zorlaşıyor. Şu anki stagflasyon riski, ECB’nin Eylül ayında faiz indirimine gitmesini engelleyecek kadar büyük değil; ancak bu karar, piyasanın beklediğinden daha karmaşık olabilir.