Temmuz ayında Almanya’da sanayi üretimindeki düşüş, yalnızca üçüncü çeyreğe zayıf bir başlangıç yapmakla kalmadı, aynı zamanda ekonomiyi güçlü bir büyümeye geri getirmenin ne kadar zor olacağını bir kez daha gösterdi.
Almanya Sanayi Üretimi
Almanya’nın sanayi üretimi Temmuz ayında aylık %2,4 oranında düştü; Haziran ayında bu oran %1,7 idi. Yıllık bazda, sanayi üretimi %5’ten fazla azaldı. Bu yenilenen düşüş, büyük ölçüde otomotiv, elektronik ve metal endüstrilerindeki zayıf faaliyetlerden kaynaklandı. İnşaat sektörü ise üst üste ikinci kez zayıf bir aylık büyüme ile dipten çıkmaya devam ediyor gibi görünüyor. Aynı zamanda, Almanya’nın ihracatı bir miktar toparlandı ve Haziran ayındaki %-3,4 oranından %1,7 oranında arttı. İthalatın aylık %5’ten fazla artmasıyla, Almanya’nın ticaret fazlası Haziran ayında 20,4 milyar eurodan 16,6 milyar euroya geriledi.
Bugünkü veriler, hızlı bir toparlanma umudu taşıyanlar için adeta soğuk bir duş etkisi yarattı. Aslında bu durum, sanayinin dipten çıkışının hala uzun bir yolu olduğunu gösteriyor. Zaten zayıf olan duyarlılık göstergeleriyle birlikte, bir başka durgunluk ya da hatta daralma çeyreği yaşama riski açıkça artmış durumda.
Ve yine… durgunluk temel senaryomuz olmaya devam ediyor
Alman sanayisi, son birkaç yıldır tüm ekonominin sorunlarının en iyi örneği oldu: döngüsel ve yapısal zorluklar arasında sıkışmış durumda ve nihayetinde ucuz enerji ve kolay erişilebilir geniş ihracat pazarlarına dayanan eski makro iş modelinin artık işe yaramadığını fark etti. Bu nedenle pandeminin başlamasından dört buçuk yıl sonra bile Alman sanayi üretimi hala pandemi öncesi seviyesinin %10’dan daha fazla altında. İmalattaki kapasite kullanımı, 2020’den bu yana en düşük seviyesinde. Sadece gıda ve giyim üretiminde kapasite kullanımı şu anda tarihi ortalamalarda seyrediyor. Bu, bir sanayi devi için pek de övünülecek bir tablo değil.
İleriye bakıldığında, hem ABD hem de Çin ekonomilerinin ivme kaybetmesi ve yeni ticaret gerilimleriyle, ihracata dayalı güçlü bir toparlanma umutları oldukça az. Ayrıca, yüksek stok seviyeleri ve ihtiyatlı tasarruflar hala ekonomiyi baskı altında tutuyor. Buna ek olarak, iflasların artan sayısı ve bazı şirketlerin işten çıkarma duyuruları, bu yıl boyunca işgücü piyasasının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaya devam ediyor.
Ancak, süregelen yapısal zorluklara rağmen, olası olumlu sürprizleri göz ardı etmeyin. Toplu siparişler tabloyu biraz bulanıklaştırsa da, sanayi siparişleri son iki aydır artış gösteriyor ve bu durum, yıl sonuna doğru sanayi üretiminde en azından döngüsel bir toparlanma umudunu artırıyor.
Sonuç olarak, bu haftaki Almanya ile ilgili haber akışı, teknolojik eğilimlerin ve uluslararası rekabetin yıllardır küçümsenmesinin sonuçsuz kalmadığını nihayet tüm ülkenin dikkatine sunmuş olmalı. Bugünün makro verileri ise bu tabloyu değiştirmek adına pek bir şey yapmıyor.
Bunu da Okuyun: “Almanya Ifo Endeksi: Bitmek Bilmeyen Durgunluk Korkuları”