Cumartesi, 29 Haziran 2024
Ana SayfaGlobalPolitikaDünya Mahkemesinden İsrail'in Rafah Saldırısını Durdur Emri

Dünya Mahkemesinden İsrail’in Rafah Saldırısını Durdur Emri

Paylaş

  • Birleşmiş Milletler’in en üst düzey mahkemesindeki yargıçlar, İsrail’e Rafah’a yönelik askeri saldırısını durdurmasını emretti.
  • Uluslararası Adalet Divanı’nın kararı, İsrail’in küresel izolasyonunu yansıtıyor.
  • Arabuluculuk görüşmeleri gelecek hafta yeniden başlayacak.

Dönüm Noktası Niteliğindeki Karar

Birleşmiş Milletler’in en üst düzey mahkemesindeki yargıçlar, Cuma günü İsrail’e Gazze’nin güneyindeki İsrail’in Rafah Saldırısını derhal durdurmasını emretti. Bu, Güney Afrika’nın İsrail’i soykırımla suçladığı davada verilen acil bir karar oldu. Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) emirlerini uygulama gücü olmamasına rağmen, dava, İsrail’in Gazze’deki kampanyası üzerindeki küresel izolasyonunun çarpıcı bir işaretiydi. Özellikle İsrail’in bu ay Rafah’a karşı saldırısını en yakın müttefiki ABD’nin taleplerine rağmen başlatması, bu izolasyonu vurguladı.

Kötüleşen Durum

Dünya Mahkemesi Başkanı Nawaf Salam, kararı okurken, Filistin’de durumun mahkemenin İsrail’e durumu iyileştirmek için adımlar atmasını emrettiğinden bu yana kötüleştiğini ve yeni bir acil durum emri için koşulların oluştuğunu söyledi. “İsrail devleti, Rafah şehrinde Filistin’e yönelik fiziksel tahribat getirebilecek yaşam koşullarını oluşturabilecek askeri saldırıyı ve diğer tüm eylemleri derhal durdurmalıdır,” dedi.

İnsani Endişeler

İsrail, Rafah’ın tahliyesi sırasında nüfusu nasıl güvende tutacağını veya İsrail’in ilerlemesinden kaçan 800.000 Filistinliye yiyecek, su, sanitasyon ve ilaç sağlamayı nasıl başaracağını açıklamadı. UAD, İsrail’e, Mısır ile Gazze arasındaki Rafah geçişini yardım için açmasını emretti. Ayrıca, İsrail’in müfettişlere erişim sağlaması ve bir ay içinde ilerlemesi hakkında rapor vermesi gerektiğini belirtti.

Karara Tepkiler

Karar, 15 uluslararası yargıçtan oluşan panel tarafından 13-2 oyla kabul edildi ve sadece Uganda ve İsrail’den yargıçlar karşı çıktı. Güney Afrika, kararı çığır açıcı olarak nitelendirdi. Beyaz Saray sözcüsü, “Rafah konusundaki tutumumuz net ve tutarlı oldu” dedi. Uluslararası alanda tanınan Filistin Yönetimi, savaşın sona ermesi gerektiği konusunda küresel bir mutabakatı temsil ettiğini söyledi, ancak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Nabil Abu Rudeineh, kararın Gazze’nin diğer bölgelerindeki çatışmaları durdurmadığı için yeterince ileri gitmediğini belirtti. Üst düzey Hamas yetkilisi Basem Naim, Reuters’a “BM Güvenlik Konseyi’ni Dünya Mahkemesi’nin bu talebini uygulamaya geçirecek pratik önlemler alarak Siyonist düşmanı kararı uygulamaya zorlamaya çağırıyoruz,” dedi.

İsrail’in Tepkisi

İsrailliler öfkeyle tepki gösterdi. Aşırı sağ Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail’den savaşı durdurmasını isteyenlerin, aynı zamanda İsrail’in varlığını sona erdirmesini talep ettiklerini ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, kararı, savaşın durdurulması talebini Hamas’ın rehineleri serbest bırakma talebine bağlamadığı için “ahlaki bir çöküş ve ahlaki bir felaket” olarak nitelendirdi.

Davanın Arka Planı

Karar, Güney Afrika’nın, Holokost’un ardından yürürlüğe giren Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini iddia ettiği İsrail aleyhine açtığı davanın bir parçası olarak talep edilmesinden bir hafta sonra verildi. Lahey’de bulunan UAD, devletler arasındaki anlaşmazlıkları duymak için en yüksek BM organıdır. Kararları nihai ve bağlayıcıdır, ancak mahkemenin uygulama yetkisi olmadığı için geçmişte dikkate alınmamıştır. İsrail, davanın soykırım suçlamalarını asılsız olarak tekrar tekrar reddetmiş ve mahkemede, Gazze’deki operasyonlarının özsavunma olduğunu ve Ekim 7’de İsrail’e saldıran Hamas militanlarını hedef aldığını savunmuştur.

İsrailli Yetkililerin Açıklamaları

Bir İsrail hükümet sözcüsü, Cuma günkü kararın arifesinde “Yeryüzünde hiçbir güç İsrail’i vatandaşlarını korumaktan ve Gazze’deki Hamas’ın peşine düşmekten alıkoyamayacak” dedi. Cuma günü mahkemenin önünde, küçük bir grup Filistin yanlısı gösterici bayrak salladı ve özgür Filistin çağrısı yapan bir rap müziği çaldı.

İsrail’in Rafah Saldırısı

Rafah’a Zırhlı Saldırı

İsrail, bu ayın başlarında Rafah’a zırhlı saldırı başlattı ve Gazze’nin 2.3 milyonluk nüfusunun yaklaşık yarısının sığınağı haline gelen bir şehirden yüz binlerce Filistinliyi kaçmaya zorladı. Gazze’nin güney kenarında yer alan Rafah, aynı zamanda yardımların girişi için ana yol olmuştur ve uluslararası örgütler İsrail operasyonunun yerleşkeyi keserek kıtlık riskini artırdığını söylemektedir.

Rafah’ın Stratejik Önemi

İsrail, Rafah’ın binlerce Hamas savaşçısı ve üst düzey komutanlarının son kalesi olarak hizmet ettiğini ve İslamcı militan grubu yok etme ve rehineleri kurtarma amacını gerçekleştirmeden şehri ele geçiremeyeceğini söylüyor. Şu ana kadar çatışmalar Rafah’ın güney kenarında ve doğu bölgelerinde gerçekleşti, ancak İsrail henüz şehrin ana nüfuslu alanına saldırıya başlamadı. İsrail’in en yakın müttefiki olan ABD, İsrail’in bunu yapmaması için tekrar tekrar çağrıda bulundu ve İsrail’in yerinden edilen insanları barındıran bu alanda kitlesel kayıplara neden olmadan nasıl ilerleyebileceğine dair inandırıcı bir plan sunmadığını belirtti.

Acil Önlemler ve Hukuki Adımlar

Güney Afrika’nın Hukuki Adımları

Güney Afrika’nın avukatları geçen hafta UAD’den Rafah’taki operasyonun acilen durdurulmasını emretmesini istemiş ve bunun Filistin halkının hayatta kalmasını sağlamak için durdurulması gerektiğini söylemişti. Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki daha geniş savaşı sonlandırmasını talep eden bir emir de aramıştı, ancak mahkeme bu adımı atmaktan defalarca kaçınmıştır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Katılımı

Cuma günkü karar, Lahey’de bulunan ayrı bir mahkeme olan Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısının İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Hamas liderlerine karşı tutuklama emri başvurusu yapmasından günler sonra geldi. Savcı Karim Khan, Netanyahu ve Gallant’ı yok etme, açlığı silah olarak kullanma ve sivilleri kasten hedef alma gibi suçlarla suçladı. İsrail, bu suçlamaları reddetti ve müttefiklerinden mahkemeyi reddetmelerini istedi.

Soykırım Suçlamaları

Güney Afrika’nın UAD’deki daha geniş davası, İsrail’i Filistin halkına karşı devlet destekli bir soykırım düzenlemekle suçluyor. UAD, bu suçlamanın özü hakkında henüz karar vermemiş, ancak İsrail’in davayı reddetme talebini reddetmiştir. İsrail, Hamas liderliğindeki militanların güney İsrail topluluklarına baskın düzenleyip yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla rehine almasının ardından Gazze’ye hava ve kara savaşı başlattı. Gazze sağlık bakanlığına göre, saldırılarda 35.000’den fazla Filistinli öldü.

Ayrıca Okuyun: “ABD İsrail’e Silah Sevkiyatını Durdurdu”


Ek Bilgi ve Açıklamalar

Gazze Çatışmasının Arka Planı

Gazze çatışması yıllardır devam eden, periyodik olarak tırmanışa geçen ve her iki tarafta da önemli kayıplara yol açan bir çatışmadır. Çatışma, esas olarak İsrail ile Filistin toprakları arasındaki, özellikle de Gazze’yi yöneten Hamas arasındaki uzun süredir devam eden toprak ve siyasi anlaşmazlıklardan kaynaklanmaktadır. Uluslararası toplum, barış sağlamak için çeşitli girişimlerde bulunmuştur, ancak kalıcı bir çözüm henüz sağlanamamıştır.

Uluslararası Mahkemeler ve Arabuluculuk Rolü

Uluslararası mahkemelerin, özellikle Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), Gazze çatışmasında rol oynaması, küresel toplumun askeri eylemlerin insani etkileri ve hukuki sonuçları konusundaki endişelerini vurgulamaktadır. Ancak, UAD’nin kararlarının uygulanma mekanizmaları genellikle yoktur ve devlet davranışlarını etkilemek için uluslararası baskı ve diplomasiye dayanır.

İnsani Etkiler ve Küresel Tepkiler

Gazze çatışmasının insani etkisi derindir; binlerce sivil kaybı ve geniş çapta altyapı yıkımı meydana gelmiştir. İnsani yardım kuruluşları sık sık ateşkes çağrısında bulunur ve sivillerin korunması, tıbbi bakım, gıda ve barınağa erişim sağlanması gerektiğini vurgular. Çatışmaya küresel tepkiler çeşitlidir; bazı ülkeler İsrail’in meşru müdafaa hakkını güçlü bir şekilde desteklerken, diğerleri askeri eylemleri orantısız bularak derhal durdurulması çağrısında bulunmaktadır.

Gelecekteki Barış Olasılıkları

Gazze’de barış sağlanması, başarılı arabuluculuk çabalarına, siyasi liderlik değişikliklerine ve her iki tarafın taviz vermeye istekli olmasına bağlıdır. Mısır, Katar ve Amerika Birleşik Devletleri gibi uluslararası aktörler, diyaloğu kolaylaştırmada ve sürdürülebilir bir barış anlaşması için çerçeveler önermede önemli roller oynamaya devam etmektedir. Ancak, barışın sağlanması, çatışmanın temel sorunlarının çözülmesini, karşılıklı tanıma, güvenlik garantileri ve Filistin topraklarının ekonomik gelişimini gerektirecektir.

DeepInAlpha’ı X’te takip edin

Son Yazılar

İlginizi Çekebilir