Euro bölgesinden gelen son enflasyon verileriyle birlikte önümüzdeki hafta gerçekleşecek Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısında bir faiz indirimi neredeyse kesinleşmiş durumda. Mevcut manşet enflasyonun %2’ye yaklaşması ve uzun vadeli enflasyon tahminlerinin %2 civarında sabit kalması, ECB’ye para politikasının kısıtlayıcı seviyesini daha da azaltması için yeterli neden sağlıyor.
ECB Toplantısı Öncesi Önizleme ve Görüşümüz
ABD Merkez Bankası (Fed) ile karşılaştırıldığında, ECB görece sakin bir yaz tatili geçirmiş olmalı. Temmuz toplantısında verilen mesaj etkili oldu: Her şey veri bağımlılığı ile ilgili. Bu mesaja rağmen, veri bağımlılığının vurgulanması bizi hâlâ biraz güldürüyor, çünkü veri izlemenin ve değerlendirme yapmanın zaten bir merkez bankacısının iş tanımının bir parçası olduğunu düşünürdük. Yine de, belki biraz şansla, Temmuz toplantısından bu yana Euro bölgesinde açıklanan verilerin neredeyse tamamı zayıflayan ekonomik görünüm ve yavaşlayan enflasyona işaret ediyor. Bu da yeni bir faiz indirimi için en iyi ekonomik arka planı oluşturuyor.
Yeni Tahminler Önemli Olacak
Gelecek hafta ECB’nin faiz kararında belirleyici olan sadece mevcut veriler değil, diğer bir faktör ise tahminler. Haziran ayında ECB’nin makroekonomik tahminleri, ilk kez ekonomik toparlanmanın zamanlamasını ve profilini öne çekmiş, 2024’ün ikinci çeyreğinde büyümenin potansiyeline (%0,4 çeyrekten çeyreğe) ulaşacağını öngörmüştü. Aynı zamanda, banka enflasyon konusunda biraz daha temkinli hale gelmiş ve enflasyonun ancak 2026’nın ilk çeyreğinde %2’nin altına döneceğini tahmin etmişti. Gelecek hafta sunulacak olan en yeni makro tahminlerin, büyük ölçüde değişmeyen büyüme tahminleri ve 2025 ile 2026 için düşük petrol fiyatları ve daha güçlü avro kuru nedeniyle enflasyon tahminlerinde hafif bir aşağı yönlü revizyon göstereceğini düşünüyoruz.
Haziran ayında ECB, bu yıl büyümenin %0,9, 2025’te %1,4 ve 2026’da %1,6 olmasını bekliyordu. Biz, büyüme görünümü konusunda daha az iyimseriz, ancak ECB’nin Euro bölgesi toparlanmasını ertelemesinin ilk kez olmayacağını hatırlatmak isteriz. Enflasyon açısından ECB, Haziran ayında manşet enflasyonun bu yıl %2,5, 2025’te %2,2 ve 2026’da %1,9 olmasını bekliyordu. Bizim için bu enflasyon tahminleri biraz fazla iyimserdi, çünkü ücret artışlarının daha uzun süre yüksek kalmasını ve enflasyonun daha yapışkan olmasını bekliyoruz. Neredeyse söylemeye gerek yok ki ECB’nin gelecek hafta büyüme veya enflasyon tahminlerindeki herhangi bir aşağı yönlü revizyon, faiz indirimlerinin hızının artma olasılığını artıracak; yukarı yönlü revizyonlar ise şahinlerin faiz indirimlerini yavaşlatma isteğini tetikleyecektir.
ECB Teknik Detay
ECB’nin operasyonel çerçevesine ilişkin incelemesinin sonuçlarından biri olarak, 18 Eylül’e kadar refinansman oranı ile mevduat faizi arasındaki farkın mevcut 50 baz puandan 15 baz puana indirileceği duyurulmuştu. Bu nedenle, bu farkın daraltılması, para politikası koşullarında bir gevşeme olarak yorumlanabilir (ancak ana refinansman operasyonları günümüzde neredeyse hiç kullanılmıyor). Bu farkın daralması teorik olarak kuruldaki şahinler tarafından kullanılabilse de, bizim için bu, önümüzdeki hafta mevduat faizini sabit tutmak için çok ikna edici bir gerekçe değil. Hâlâ, yönetim konseyindeki çoğunluğun üç politika faizinin de doğrudan indirilmesini tercih edeceğini düşünüyoruz.
Yeni İleriye Dönük Yönlendirme Yok
Gelecek hafta için, azalan enflasyon baskıları başka bir faiz indirimi lehine en güçlü argüman olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda, hâlâ yüksek olan ücret artışları ve hâlâ çok yüksek olan, ancak düşmekte olan satış fiyatı beklentileri, enflasyonla mücadelenin henüz tamamen sona ermediğini gösteriyor. Bu da Eylül toplantısından sonraki faiz indirim kararlarını daha karmaşık ve tartışmalı hale getirecek. Sonuç olarak, gelecek hafta yeni bir ileriye dönük yönlendirme beklemiyoruz. Şimdilik, veri bağımlılığı anlatısı işe yaradı; neden değiştirilsin ki?
Bunu da Okuyun: “ECB Tutanakları Eylül’de Faiz İndirimi İçin Kapıyı Açıyor”