Perşembe, 26 Eylül 2024

ABD Başkanlık Seçimi: Piyasalar İçin 3 Senaryo

Paylaş

Amerika Birleşik Devletleri’nin bir sonraki başkanı ve Kongre’yi kontrol edecek partiler, önümüzdeki yıllarda finansal piyasaların gidişatını büyük ölçüde belirleyecek. Peki, kim kazanırsa kazansın, döviz, faiz oranları, emtia ve kredi piyasalarında neler olabilir? İşte ABD Başkanlık Seçimi için senaryolarımız:

ABD Başkanlık Seçimi ve Öngördüğümüz Muhtemel Bazı Senaryolar

5 Kasım’da Amerikalılar Donald Trump veya Kamala Harris’i seçmek için sandık başına gittiğinde ne olacağını kimse tahmin edemez. Ancak, çeşitli senaryoların yurt içi, dış politika ve ticaret politikaları yoluyla varlık sınıflarını nasıl etkileyebileceğini incelemeye çalıştık. Önümüzdeki haftalarda bu konuyu ayrıntılı olarak ele alacağız. Bunu bir giriş olarak düşünün. Vurgumuz, belirli tahminlerden ziyade geleceği şekillendirebilecek faktörler üzerinde olacak.

image 9
ABD Başkanlık Seçimi: Piyasalar İçin 3 Senaryo 2

Senaryo 1: Trump Zaferi

Donald Trump Başkanlığı Kazanır ve Cumhuriyetçiler Kongre Kontrolünü Ele Geçirir

Ana Politika Yönlendiricileri

Yurt İçi Politikalar: Trump yönetiminin öncelikli hedefi, vergi kesintilerinin genişletilmesi ve uzatılması olacak. Harcama politikalarında ise kısıtlamalar yerine önceliklerin yeniden belirlenmesi bekleniyor. Bu durum, borç sürdürülebilirliği konusunda endişeleri artırabilir.

Dış Politikalar: Dış politikalar, yurt içi konuların gerisinde kalacak. Ukrayna’ya verilen destek azalabilir ve bu da bir barış anlaşmasının gecikmesine yol açabilir. Küresel gerilimler devam ederken, zaman zaman gerginlikler artabilir.

Ticaret: Ticaret politikaları, Trump yönetiminin ilk döneminde öncelikli bir konu olmayacak. Ancak 2026 yılında, 2025’ten daha olası olmak üzere, yeni tarifelerin uygulamaya konulması bekleniyor.

Zamanlama: Vergi kesintileri ve güçlü bir ekonomik büyüme hikayesinin güvence altına alınması ilk öncelik olacak. Bunu göç kontrolü takip ederken, ticaret ve dış politika konuları daha sonra ele alınacak.

Makroekonomik Etki

Büyüme: Vergi kesintilerinin onaylanması, büyümeye erken bir ivme kazandırabilir. Üretimin yeniden ABD’ye taşınmasını teşvik eden politikalar, bu momentumun devam etmesini sağlayabilir. Tarifelerin daha geç uygulanması, Euro Bölgesi üzerindeki baskıyı azaltacaktır.

Enflasyon: Vergi kesintileri, iç talebi destekleyecek ve göç kontrolü nedeniyle ücretlerin bir miktar artması bekleniyor, bu da enflasyonu daha yüksek seviyelerde tutabilir. Nihayetinde uygulanacak tarifeler, enflasyonist baskıları daha da artıracaktır.

Merkez Bankaları: Daha güçlü büyüme ve yüksek enflasyon, Fed’in faiz oranlarını yüksek tutma olasılığını artırır. Ayrıca, gevşek maliye politikasının devam etmesi, genel olarak daha sıkı bir para politikasına yol açabilir.

Piyasa Etkisi

Döviz (FX): Dolar İçin Olumlu Senaryo. Cumhuriyetçilerin tam kontrol sağladığı senaryo, orta vadede dolar için en iyimser senaryo olarak değerlendiriliyor. Gevşek maliye politikası, sıkı para politikası ve tarifeler, doların güçlenmesine katkıda bulunacak. Tahminimiz, doların önce güçlü, sonra daha da güçlü hale geleceği yönünde.

Faiz Oranları (Rates): Piyasalardaki risk alma eğilimi, tahvil talebini azaltarak getirileri yukarı çekebilir. Artan mali açık karşısında tutulan iddialı tutum, ihraç baskısını artırarak faiz oranlarını daha da yükseltebilir.

Kredi Piyasaları (Credit): USD Kredisinin Güçlü Performansı, ABD doları kredileri, 2025 yılının ikinci çeyreğinde işlem aralığının alt sınırına doğru güçlü bir performans gösterebilir. Ancak yıl sonunda 120 baz puan seviyesine gerileyebilir. USD, EUR karşısında üstünlük sağlayacak olsa da, EUR’da büyük bir zayıflama beklenmiyor.

Emtia (Commodities): Vergi kesintileri, kısa vadede petrol fiyatlarını destekleyebilir. ABD’nin enerji bağımsızlığına odaklanması ve OPEC+ üzerinde üretimi artırma baskısı, uzun vadede fiyatların zayıflamasına yol açabilir. Ana yukarı yönlü risk, İran’a yönelik yaptırımların daha sıkı uygulanmasıdır.


Senaryo 2: Trump Kısıtlı Güçle İktidarda

Donald Trump Başkanlığı Kazanır, Ancak Kongre Bölünür (Demokratlar Senato’yu, Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’ni Kazanır)

Bu senaryoda, Donald Trump’ın ABD başkanlığını kazandığını ve Cumhuriyetçi Parti’nin hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da çoğunluğu elde ettiğini varsayıyoruz. Bu sonuç, politika ve ekonomi üzerinde çeşitli önemli etkiler doğurabilir.

Ana Politika Yönlendiricileri:

Yurt İçi Politikalar: 2017 Vergi Kesintilerinin Uzatılması; Trump yönetimi, 2017’de yapılan vergi kesintilerini uzatmayı başarabilir, ancak Demokratların kontrolündeki Senato, özellikle büyük şirketler ve daha zengin bireyler için yapılacak daha geniş çaplı değişiklikleri geciktirecektir. Bu nedenle, bütçe açıkları yüksek kalmaya devam edecektir.

Dış Politikalar: Rusya ve Ukrayna Anlaşması; Trump yönetimi, Rusya ile bir anlaşma yaparak Ukrayna’nın geniş bir bölümünün kalıcı olarak Rusya kontrolü altına girmesine olanak tanıyabilir. Bununla birlikte, Orta Doğu’daki gerilimlerin azalması bekleniyor.

Ticaret: Tarifeler ve İthalat Kısıtlamaları; 2025 yılında Çin’den gelen ürünlere %60, küresel olarak ise tüm mallara %10 oranında tarifeler uygulanması planlanıyor. Ayrıca, Çin’den gelen anahtar ürünlerin ithalatını aşamalı olarak azaltma planları da gündemde.

Zamanlama: Erken Odaklanma; Demokratların kontrolündeki Senato, Trump’ı maliye ve göç politikalarında taviz vermeye zorlayacak. Ancak Trump, başkanlığının erken döneminde ticaret politikasına odaklanmayı planlıyor.

Makroekonomik Etki

Büyüme: 2025’te Sınırlı Etki; Politik kısıtlamalar nedeniyle 2025 yılında ABD büyümesi üzerinde önemli bir etki beklenmiyor. Ancak, vergi kesintileri ve üretimin yeniden ABD’ye taşınması gibi faktörler 2026 ve 2027 yıllarında büyümeyi artırabilir. Euro Bölgesi’nde ise büyüme üzerinde hafif olumsuz bir etki olabilir.

Enflasyon: Mütevazı Enflasyon Artışı; Vergi kesintileri, tarifeler ve daha sıkı işgücü arzı (daha düşük göç nedeniyle) 2026 yılında enflasyonu mütevazı bir şekilde artırabilir.

Merkez Bankaları: Faiz İndirimlerinde Kısıtlama; Artan enflasyon, Federal Rezerv’in faiz oranlarını düşürmesini sınırlayacaktır. Zayıf büyüme, Euro Bölgesi Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimlerini hızlandırmasına neden olmayabilir, çünkü enflasyon da hafifçe yükselecektir.

Piyasa Etkisi

Döviz (FX): Trump yönetiminin dış politikaya erken odaklanması, 2025’in ortalarında ABD dolarını, Cumhuriyetçilerin tam kontrolü sağladığı senaryoya göre daha güçlü bir konuma getirebilir. Genel olarak, Trump yönetimi USD için olumlu (+ve) bir etki yaratır. Ancak ABD büyümesi zayıflarsa, doların değer kaybetmesi riski de doğabilir. EUR/USD paritesinin 2024 sonunda 1,06 seviyesinde olacağı tahmin ediliyor.

Faiz Oranları (Rates): Bu senaryoda, tahvil piyasaları üzerindeki en büyük baskı, ticaret savaşlarının enflasyon üzerindeki etkisinden kaynaklanacaktır. Ancak, artan vergi gelirlerinin mali açığı azaltmaya yönelik kullanılması, bu baskıyı kısmen hafifletebilir. Enflasyon riski nedeniyle tahvillerin değeri düşebilir.

Kredi Piyasaları (Credit): ABD doları kredileri makul bir performans gösterecek, ancak bu, yıl boyunca daha yavaş ve kademeli bir sıkılaşma şeklinde gerçekleşecek ve 120 baz puan seviyesinde sona erecektir. USD, EUR karşısında üstünlük sağlarken, EUR kredileri bir miktar zayıflama yaşayabilir. USD’nin EUR karşısında daha iyi performans göstermesi bekleniyor.

Emtia (Commodities): Trump yönetiminin dış politikaya erken odaklanması, Orta Doğu’daki gerilimlerin azalmasına yol açarak petrol fiyatları üzerinde baskı yaratabilir. Rusya ve Ukrayna arasındaki anlaşma baskıları, 2025 boyunca fiyatlar üzerinde daha fazla aşağı yönlü baskı oluşturacaktır. Petrol fiyatlarının 2024 sonunda varil başına 85 dolar seviyesinde olacağı öngörülüyor.


Senaryo 3: Başkan Harris

Kamala Harris Başkanlığı Kazanır, Ancak Kongre Bölünür (Demokratlar Senato’yu, Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’ni Kazanır)

Bu senaryoda, Kamala Harris ABD başkanlığını kazanır, ancak Kongre’nin iki kanadı farklı partiler tarafından kontrol edilir. Demokratlar Senato’da, Cumhuriyetçiler ise Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde eder. Bu, Harris’in politika ajandasını uygularken dengeleyici bir etkisi olacak ve bazı alanlarda sınırlamalar getirecektir.

Ana Politika Yönlendiricileri:

Yurt İçi Politikalar: Trump Dönemi Vergi Kesintilerinin Sona Ermesi; Harris yönetimi, Trump döneminde uygulanan vergi kesintilerinin süresinin dolmasına izin verecek ve büyük şirketler ile varlıklı bireyler için daha yüksek vergiler getirecektir. Bunun yanında, bazı ek harcamalar yapılacak olsa da, maliye politikalarında daha fazla kısıtlama olacak.

Dış Politikalar: Ukrayna’ya Destek ve Küresel İşbirliği; Harris yönetimi, Ukrayna’ya verilen desteği sürdürecek ve küresel müttefiklerle yakın işbirliği içinde çalışacaktır. Orta Doğu’da gerilimler devam ederken, Tayvan ABD’nin desteğini koruyacaktır.

Ticaret: Teşviklerle Üretimin ABD’ye Dönmesi; Harris, Trump’ın tarifelerle yaptığı baskı politikasının aksine, üretimi ABD’ye geri getirmek için mali teşvikler sunacak. Bu, daha dostane bir ticaret politikası anlamına gelecek.

Zamanlama: Trump dönemindeki vergi kesintilerinin 2025 sonunda sona ermesi ve 2026’dan itibaren vergi artışlarının başlaması bekleniyor. Mali göstergeler hızla iyileşmeye başlasa da, mali sürdürülebilirlik konusundaki endişeler devam edecek.

Makroekonomik Etki

Büyüme: Daha Sıkı Maliye Politikası; Harris yönetiminin nispeten sıkı maliye politikası, büyüme üzerinde bir miktar olumsuz etki yaratabilir. Ancak, daha öngörülebilir bir ticaret ve ekonomik ortam, özellikle Fed enflasyon konusunda daha iyimser olursa, bu etkiyi hafifletebilir.

Enflasyon: Enflasyon Üzerindeki Baskının Azalması; Mali kısıtlamalar, Trump senaryolarına kıyasla fiyat baskılarını azaltmaya yardımcı olacaktır. Sınırlı göç ve ticaret etkisi, orta vadede enflasyon endişelerini de hafifletebilir.

Merkez Bankaları: Daha Gevşek Para Politikası; Daha sıkı bir mali ortam, mütevazı bir şekilde zayıflayan büyüme ve azalan enflasyon tehdidi, Fed’in Trump senaryolarına kıyasla daha gevşek bir para politikası yürütmeye daha istekli olabileceği anlamına gelir.

Piyasa Etkisi

Döviz (FX): Harris yönetiminin daha sıkı maliye politikası ve daha gevşek para politikası, artı daha az agresif ticaret politikası, ABD doları için olumsuz bir etki yaratacaktır. Dolar, yıl sonuna doğru zayıflayabilir ve 2025’e doğru daha da düşebilir, özellikle Fed faiz oranlarını %3,50’ye indirirse. EUR/USD paritesinin 2024 sonunda 1,12 seviyesinde olması bekleniyor.

Faiz Oranları (Rates): Faiz Oranlarının Düşmesi; Daha sıkı maliye politikası, getiri eğrisi boyunca daha düşük faiz oranlarını kolaylaştıracaktır. Büyüme beklentilerinin ılımlı zayıflığı da aynı yönde bir etki yaratacaktır. Bu senaryoda, getirilerdeki artış daha sınırlı kalacaktır.

Kredi Piyasaları (Credit): Şirketlere yönelik vergilendirme baskı yaratarak USD spreadlerinde bir miktar zayıflığa neden olabilir. Spreadler yıl boyunca yavaş yavaş genişleyebilir. EUR kredileri, USD kredilerine kıyasla bir miktar daha iyi performans gösterebilir. EUR’nun USD karşısında üstünlük sağlaması bekleniyor.

Emtia (Commodities): Daha düşük büyüme beklentileri, kısa vadede petrol fiyatları üzerinde baskı yaratabilir. Orta Doğu’daki gerilimler devam ederken, Rusya/Ukrayna anlaşmazlığının çözülememesi, petrol fiyatlarını diğer senaryolara göre 2025’te daha yüksek tutabilir. Daha gevşek para politikası, 2025’te fiyatları destekleyecektir. Petrol fiyatlarının 2024 sonunda varil başına 83 dolar olması bekleniyor.


Ayrıca Okuyun: “Trump Ticareti Geri Döndü: Yatırımcılar İçin Anlamı”

DeepInAlpha’ı X’te takip edin

Son Yazılar

İlginizi Çekebilir